Yurt dışında şirket kurma kararı, özellikle teknoloji, e-ticaret, yazılım ve danışmanlık gibi sınır ötesi hizmet ihracatı yapan girişimciler için basit bir maliyet azaltma stratejisinin ötesinde, kompleks bir iş geliştirme zorunluluğu haline gelmiştir. Uluslararası bir varlık oluşturmak, küresel pazarlarda rekabet avantajı sağlamanın ve operasyonel esnekliği maksimize etmenin kilit yollarından biridir. Bu makale, bir Türk mukimi olarak yurt dışı şirket kurma sürecinde atılması gereken stratejik adımları, karşılaşılabilecek hukuki ve cezai riskleri ve finansal gereklilikleri detaylandırmaktadır.
I. Neden Yurt Dışı Şirket Kurmalı? Temel Motivasyonlar ve Stratejik Analiz
1.1. Küresel Pazara Erişim ve Güvenilirlik
Yurt dışı şirket kuruluşu, öncelikle pazar erişimini ve uluslararası müşteriler nezdinde güvenilirliği artırmaktadır. Tüketiciler ve iş ortakları için, özellikle Avrupa Birliği (AB) veya ABD gibi büyük pazarlarda yerleşik bir ticari varlığa sahip olmak, yerel yasalara uyumu ve finansal işlemlerde şeffaflığı işaret eder. Bu durum, uluslararası ödeme sistemlerine ve bankacılığa erişim kolaylığı sağlamakta, bu da e-ticaret ve yazılım hizmeti ihracatı gibi faaliyetler için hayati önem taşımaktadır.
Ayrıca, fikri mülkiyetin (IP) düşük vergi rejimine sahip veya IP haklarını güçlü bir şekilde koruyan yargı bölgelerinde yapılandırılması, uzun vadeli sermaye ve değer yaratımı açısından kritik bir stratejidir. Sermaye yapılandırması ve yönetimi konusunda elde edilen finansal ve operasyonel esneklik, küresel çapta büyüme hedeflenen şirketler için yurt dışı kurulumu cazip kılmaktadır.
1.2. Kritik Karar: Vergi Avantajları ve Türk KEYKK Riski
Yurt dışı şirket kurmanın temel motivasyonlarından biri genellikle vergi avantajı sağlamaktır. Estonya veya Delaware gibi bazı yargı bölgelerinin sunduğu %0 kurumlar vergisi veya düşük vergi oranları bu cazibeyi artırmaktadır. Ancak, Türk mukimi girişimciler için bu avantajlar, Türkiye Cumhuriyeti vergi mevzuatında yer alan Kontrol Edilen Yabancı Kurum (KEYKK) kuralları nedeniyle ciddi şekilde nötralize edilme riski taşımaktadır.
Dolayısıyla, yurt dışı kurulum kararı verilirken, salt kurulum maliyeti veya görünen vergi oranı yerine, Türk vergi otoritesinin bu yapıları nasıl değerlendireceği ve olası KEYKK tetiklenmesi durumunda ortaya çıkacak çifte vergilendirme riskinin ne olacağı öncelikli olarak analiz edilmelidir. Vergi optimizasyonu hedeflenirken, eş zamanlı olarak Türk vergi hukuku kapsamındaki uyum riskinin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
II. Türk Mukimleri İçin Zorunlu Yükümlülükler: KEYKK ve Yurt İçi Alternatifler
Türk vergi mukimi olan gerçek veya tüzel kişilerin yurt dışında kurduğu şirketlerin vergilendirilmesi, uluslararası vergi planlamasının en karmaşık alanlarından biridir. Bu alandaki düzenlemeler, Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) ve uluslararası anlaşmalar tarafından sıkı bir şekilde belirlenmiştir.
2.1. Kontrol Edilen Yabancı Kurum (KEYKK) Kuralı: Şartlar ve Risk Analizi
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (KEYKK) düzenlemeleri, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinde yer almaktadır ve temel olarak, Türk mukimleri tarafından kontrol edilen yabancı kurumların düşük vergi uygulayan ülkelerde elde ettiği kazançların vergi matrahına Türkiye’de dahil edilmesini amaçlar. Bu düzenleme, kârın aşındırılması ve kârın kaydırılması (Base Erosion and Profit Shifting—BEPS) gibi uluslararası vergi kaçakçılığı yöntemlerini önlemek için tasarlanmıştır.
KEYKK kurallarının uygulanabilmesi için üç temel şartın kümülatif olarak sağlanması gerekmektedir:
2.1.1. Kontrol Şartı
Türk mukimi kişi veya kurumların, yabancı şirketin sermayesinin, kar payının veya oy hakkının doğrudan veya dolaylı olarak en az %50’sine sahip olması gerekmektedir. Bu, şirketin ticari veya hukuki merkezinin nerede olduğundan bağımsız olarak, şirketin kontrolünün Türkiye’de bulunup bulunmadığını belirleyen eşiktir.
2.1.2. Düşük Vergi Oranı Eşiği
Yabancı kurumun yerleşik olduğu ülkedeki kurumlar vergisi oranının %10 veya daha az olması gerekmektedir. Estonya’nın dağıtılmayan kâr üzerinden uyguladığı %0 vergi oranı veya Delaware’in yabancı gelirden eyalet vergisi almaması gibi durumlar, bu eşiği doğrudan tetikleyen riskli koşullardır. Eğer yabancı kurum bu düşük vergi oranlı bir ülkede yerleşik ise, KEYKK riski ciddi ölçüde artar.
2.1.3. Pasif Gelir Tuzağı (%25 Eşiği) (The Passive Income Trap)
Yabancı kurumun toplam gayrisafi hasılatının %25 veya daha fazlasının pasif nitelikli gelirlerden oluşması şartı aranır. Pasif gelirler; faiz, temettü, lisans ücretleri (royalty), kira geliri ve menkul kıymet satış kazançları gibi gelir türlerini içerir.
Türk mevzuatında pasif gelir tanımının net olmaması, uygulayıcılar için önemli bir belirsizlik kaynağıdır. Özellikle yazılım ihracatı ve danışmanlık hizmeti sunan firmaların elde ettiği lisans ücretleri (royalty), aktif ticari faaliyetlerinin bir sonucu olmasına rağmen, vergi hukukunun geleneksel kategorileri içinde “gayrimaddi hak bedeli” olarak pasif gelir niteliği taşıma riski taşımaktadır. Yasa koyucunun bu tanımı detaylandırmamış olması, uluslararası vergi otoritelerinin (Örn: BEPS) tavsiyeleriyle tam uyumu engellemekte ve bu tür gelirlerin aktif mi pasif mi sayılacağı konusunda vergi ihtilaflarına yol açma potansiyeli taşımaktadır. Şirket aktif olarak yazılım geliştirse dahi, elde ettiği ana gelir türünün bu pasif gelir eşiğini aşması, KEYKK kurallarının devreye girmesine neden olabilir.
KEYKK kurallarının üç şartının da sağlanması durumunda, yabancı kurumun kazançları, kar dağıtımı yapılmamış olsa bile, Türkiye’deki mukim ortağın kurumlar vergisi matrahına dahil edilerek vergilendirilecektir.
2.2. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının (ÇVÖA) Rolü
KEYKK gibi iç mevzuat düzenlemelerinden sonra ortaya çıkabilecek çifte vergilendirme sorunlarını önlemek amacıyla, Türkiye’nin taraf olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA) devreye girer.
ÇVÖA’nın kapsamından yararlanabilmek için, kişinin veya kurumun anlaşmaya taraf devletlerden birinde veya her ikisinde mukim olması zorunludur. Mukimlik konusu, Anlaşmaların 4. maddesinde özel olarak ele alınmakta olup, birden fazla devlette mukimlik iddiası olduğunda hangi devletin vergilendirme yetkisine sahip olacağını belirleyen kurallar (tie-breaker rules) uygulanır.
Anlaşmalar, ticari kazançlar, temettü gelirleri, faiz gelirleri, gayrimaddi hak bedelleri (Royalty gelirleri) ve serbest meslek gelirleri gibi çeşitli gelir unsurlarının hangi devlette ve hangi oranda vergilendirileceğini düzenler. Örneğin, Türkiye’de mukim bir kişinin Rusya’da bir işyeri (daimi temsilci) aracılığıyla ticari faaliyette bulunması durumunda, bu kazançlar öncelikle Rusya’nın iç mevzuatı çerçevesinde vergiye tabi tutulacaktır.
2.3. Yurt Dışı Kuruluma Karşı Güçlü Alternatif: %50 Hizmet İhracatı İndirimi
Yurt dışı şirket kurmak yoluyla vergi optimizasyonu arayışında olan, özellikle yazılım ve mühendislik hizmeti sunan girişimciler için, Türkiye’de kalarak faydalanılabilecek ciddi bir alternatif teşvik mekanizması bulunmaktadır: %50 kazanç indirimi.
Bu teşvik, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/13. Maddesi ve Kurumlar Vergisi Genel Tebliği uyarınca sağlanmaktadır. İndirimden faydalanma şartları şunlardır :
- Hizmetlerin, Türkiye’de yerleşik kişi ve şirketler tarafından, Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere ve işyeri, hukuk ve iş merkezi yurt dışında bulunan şirketlere verilmesi gerekmektedir.
- Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekmektedir. Hizmetin, yurt dışı mukimi kişi veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili olmaması zorunludur.
- Hizmetlerin, şirket ana sözleşmesinde belirtilen esas faaliyet konusu kapsamında (yazılım, mühendislik, mimarlık, mesleki eğitim, sağlık vb.) olması gerekir. Mesleki eğitim hizmetleri de bu indirim kapsamında değerlendirilebilir.
- Şirketin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerden elde edilen gelirler (faiz gelirleri, kur farkları, iktisadi kıymet satışından doğan gelirler) indirim kapsamında değerlendirilmez.
Stratejik Çelişki ve Optimal Yolun Belirlenmesi
Aktif hizmet ihracatı yapan bir girişimci için, yurt dışı şirket kurarak KEYKK riskini (ve pasif gelir belirsizliğini) üstlenmek yerine, Türkiye’de kalarak %50 vergi indiriminden faydalanmak daha öngörülebilir ve avantajlı bir yol sunabilir. Eğer bir şirket Estonya veya Delaware’de kurulur ve KEYKK şartlarını sağlarsa, kazancı Türkiye’de yaklaşık %25 Kurumlar Vergisi üzerinden tam olarak vergilenecektir. Buna karşın, aynı şirket Türkiye’de kalırsa ve %50 indirimden faydalanırsa, efektif vergi oranı yarı yarıya düşecektir.
Bu durum, yabancı kurulumun temel motivasyonunun, aktif hizmet gelirleri açısından vergi avantajından çok, IP haklarının korunması, uluslararası bankacılık ve finansal esneklik gibi operasyonel avantajlara kaydırılması gerektiğini göstermektedir. Aksi takdirde, vergi avantajı, Türk teşvikine karşı zayıflamaktadır.
III. Popüler Ülkelerde Şirket Kurmak İçin Gerekenler ve Cezai Riskler
Yurt dışı şirket kuruluşu için en sık tercih edilen yargı bölgeleri olan Estonya, Delaware ve Birleşik Krallık, farklı vergi rejimleri ve uyum gereklilikleri sunar.
3.1. Estonya: e-Residency ve %0 Kurumlar Vergisi Tuzağı
Estonya, dünyanın ilk e-Residency (dijital vatandaşlık) programını sunarak dikkat çekmiş, bu program sayesinde girişimcilere şirketlerini dijital olarak kurma ve yönetme imkanı sağlamıştır. Şirket kurulumu 1-2 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirilebilmektedir.
Vergi Sistemi ve KEYKK Riski
Estonya’nın vergi sistemi, özellikle sermayesini şirket içinde tutarak yeniden yatırıma yönlendirmeyi planlayan şirketler için caziptir. Temel ilke, dağıtılmayan kârlar üzerinden Kurumlar Vergisi’nin (CIT) %0 olmasıdır. Ancak kârın ortaklara dağıtılması durumunda (temettü), vergi yükümlülüğü doğmaktadır. 2025 yılı itibarıyla, dağıtılan kâr payı üzerinden %22 oranında Gelir/Kar Payı Vergisi uygulanması beklenmektedir.
Estonya’nın %0 Kurumlar Vergisi oranı, bu yargı alanını Türk KEYKK kurallarının (%10 eşiği) uygulanma riskinin en yüksek olduğu bölgelerden biri yapmaktadır.
İdari Yapı ve Lojistik Not
E-Residency programı yalnızca dijital kimlik ve şirket yönetimi imkanı sunar; bu program, Avrupa Birliği’nde fiziki oturum izni (vize) sağlamamaktadır. Estonya’da şirket kurmanın yasal zorunlulukları arasında, kurulum devlet harçları ve yıllık muhasebe/yasal temsilci (Local contact person) hizmetleri gibi maliyetler bulunmaktadır.
3.2. Delaware (ABD): LLC Kurulumu ve $25.000’lık Form 5472 Cezası
Delaware, özellikle Limited Liability Company (LLC) yapısıyla uluslararası girişimciler için popüler bir yargı alanıdır. Delaware Eyaleti, gelişmiş ve öngörülebilir şirketler hukuku (Delaware General Corporation Law) ile tanınır ve şirket davaları jüriler yerine uzman yargıçların görev yaptığı Court of Chancery’de hızlı ve etkin bir şekilde karara bağlanır.
Kurulum Maliyetleri ve Eyalet Vergisi
Türkiye’de ikamet eden (non-resident) kişiler için, Delaware’de şirket kurulması durumunda eyalet dışından elde edilen gelir üzerinden eyalet gelir vergisi uygulanmamaktadır. Kurulum maliyetleri şunları içerir:
- Eyalet Başvuru Ücreti (Filing Fee): Yaklaşık $110 (Ağustos 2024 itibarıyla).
- Yıllık Franchise Vergisi (Annual Franchise Tax): $300.
- Kayıtlı Acente Ücreti (Registered Agent Fee): Hizmet sağlayıcısına bağlı olarak yıllık $49 ile $155 arasında değişen ücretler.
- EIN (Vergi Kimlik Numarası): ABD banka hesabı açmak ve vergi raporlaması için zorunludur.
Cezai Uyum Tuzağı: Form 5472 Yükümlülüğü
Delaware’in düşük kurulum maliyeti ve eyalet vergisi avantajı, Yabancı Sahipli Tek Üyeli LLC’ler (Foreign-Owned Single Member LLCs) için ABD federal vergi uyum yükümlülükleri tarafından dengelenmelidir. Bu tür LLC’ler, ABD gelir vergisi açısından genellikle disregarded entity (dikkate alınmayan kurum) olarak kabul edilir ve gelirleri doğrudan yabancı sahibe atfedilir. Ancak, bu durum zorunlu bilgi raporlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Yabancı sahipli LLC’lerin, yabancı sahibi ile aralarındaki para veya mülk transferlerini (katkılar ve dağıtımlar dahil) içeren raporlanabilir işlemler gerçekleştirmesi durumunda, yıllık olarak Form 5472‘yi doldurması zorunludur. Bu formun, basitleştirilmiş bir Pro Forma Form 1120 ile birlikte 15 Nisan tarihine kadar dosyalanması gerekmektedir.
Bu uyum yükümlülüğünün ihmal edilmesi, orantısız derecede yüksek maliyetli bir risk yaratır. Form 5472’nin zamanında veya eksiksiz beyan edilmemesi durumunda IRS tarafından form başına minimum $25,000 tutarında bir ceza uygulanabilir. Bu cezai risk, kurulumun düşük maliyetine kıyasla son derece yüksektir ve yabancı girişimcilerin ABD hukukuna tam uyum sağlamasını mutlak surette gerekli kılmaktadır.
3.3. Birleşik Krallık (UK): Maliyet Artışı ve İdari Şeffaflık
Birleşik Krallık (UK), tarihsel olarak hızlı ve şeffaf şirket kurulum süreçleriyle tanınmıştır. Şirketler (Limited – Ltd) bu alanda popüler bir tercihtir.
İdari Maliyetlerdeki Artış
1 Mayıs 2024 tarihinden itibaren Companies House ücretlerinde önemli artışlar gerçekleşmiştir. Bu artışlar, Birleşik Krallık’ın sadece hizmet maliyetlerini karşılamayı değil, aynı zamanda Ekonomik Suç ve Kurumsal Şeffaflık Yasası (ECCT) kapsamındaki yeni denetim ve yetkilendirme tedbirlerini finanse etmeyi amaçladığını göstermektedir. Bu, küresel çapta artan şeffaflık ve AML (kara para aklamayı önleme) yükümlülüklerinin idari maliyetlere yansıdığına dair bir işarettir.
Güncel kurulum ve yıllık uyum maliyetleri şunlardır:
- Şirket Kuruluşu (Incorporation): Online/Yazılım yoluyla £50.
- Yıllık Teyit Beyanı (Confirmation Statement): Online dosyalama için £34 (önceki £13’e göre önemli bir artış).
Kurumlar Vergisi ve KEYKK Değerlendirmesi
İngiltere’de standart kurumlar vergisi oranları, genel olarak Türk KEYKK kuralındaki %10 eşiğinin üzerinde seyretmektedir. Bu nedenle, Birleşik Krallık’ta kurulan bir şirket, Estonya veya Delaware’e kıyasla Türk mukimleri için KEYKK riskini daha düşük tutmaktadır.
3.4. İrlanda: %12.5 Kurumlar Vergisi Avantajı
İrlanda, özellikle uluslararası ticari faaliyetleri yoğun olan kar odaklı büyük şirketler için çekici bir merkezdir. İrlanda, %12.5 oranındaki düşük kurumlar vergisi ile dünya genelinde dikkat çekmektedir. Bu oran, Türk KEYKK eşiği olan %10’un üzerinde yer almaktadır.
IV. Kurulumun Ötesinde: Operasyonel ve Finansal Gereklilikler
Yurt dışı şirket kurulumunun başarısı, yasal kurulumun ötesinde, operasyonel ve finansal gerekliliklerin yerine getirilmesine bağlıdır.
4.1. Vergi Kimlik Numarası (EIN/TIN) Nasıl Temin Edilir?
ABD’de kurulmuş bir LLC için EIN (Employer Identification Number) temini kritik bir adımdır. EIN, ABD’de bir banka hesabı açmak, IRS ile tüm vergi işlemlerini yürütmek ve özellikle yabancı sahipli LLC’ler için zorunlu olan Form 5472’yi dosyalamak için gereklidir.
EIN başvurusu, işletmenin türüne ve yapısına göre gerekli bilgilerin sağlanmasıyla IRS’ye çevrimiçi, posta veya telefon yoluyla yapılabilir.
4.2. Uluslararası Bankacılık ve Fintek Çözümleri
Yabancı sermayeli ve non-resident yöneticilere sahip şirketler için uluslararası banka hesabı açma süreci, geleneksel bankacılık kurumlarında zorlayıcı bürokratik engeller içerebilir.
Bu nedenle, Wise ve Revolut gibi Fintek çözümleri popülerlik kazanmıştır. Ancak bu platformlar dahi, şirketin yerleşik olduğu yargı bölgesine bağlı olarak kısıtlamalar uygulayabilir. Örneğin, Revolut Business bazı ülkelerdeki iş yerleşimlerini desteklememektedir.
Ayrıca, yabancı Finansal Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA) gereklilikleri nedeniyle, uluslararası finans kuruluşları, yabancı sahipli işletmelerin ABD Vergi Kimlik Numaralarını (EIN/TIN) ve diğer bilgilerini ilgili vergi otoritelerine raporlamak zorundadır.
4.3. Fiziksel Varlık: İkamet ve Oturum İzni Gereklilikleri
Bazı programlar (Örn: Estonya e-Residency) sadece dijital kimlik ve şirket yönetimi imkanı sağlarken, Estonya’da fiziki ikamet veya Schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkı sağlamaz.
İşini fiziki olarak yurt dışına taşımayı hedefleyen girişimciler için, İngiltere’nin Innovator Founder vizesi gibi programlar (eskiden Innovator vizesi olarak adlandırılırdı) bir seçenektir. Bu vize türleri, başvuru hızlandırma seçenekleri sunmakta ve başvuru sahiplerinden sağlık ek ücreti (healthcare surcharge) talep etmektedir.
V. Sonuç ve Yurt Dışı Şirket Kurma Kontrol Listesi
Yurt dışı şirket kurma kararı, vergi avantajlarının yanı sıra, Türk vergi hukuku ve seçilen yargı alanının uyum gereklilikleri çerçevesinde bütünsel bir risk analizi yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Aktif hizmet ihracatı yapan Türk mukimleri için en kritik karar, yurt dışı kurulumun getirdiği KEYKK riskini mi yönetecekleri, yoksa Türkiye’de kalarak %50 hizmet ihracatı indiriminden mi faydalanacaklarıdır.
Delaware ve Estonya gibi düşük vergi rejimleri, KEYKK kurallarını tetikleme potansiyeli nedeniyle yüksek vergi riski taşımaktadır. Özellikle Delaware LLC sahipleri, $25,000’lık cezai risk barındıran Form 5472 dosyalama yükümlülüğünü kesinlikle ihmal etmemelidir.
Eyleme Yönelik Tavsiyeler (Kontrol Listesi)
- KEYKK Riskini Yönetmek: Yurt dışı şirket kurmayı planlayan Türk mukimleri, özellikle Estonya gibi %10 vergi eşiğinin altındaki ülkelerde kar dağıtım politikalarını ve pasif gelir oranlarını (faiz, royalty vb. gelirlerin toplam gelire oranını) sürekli kontrol etmelidir. Pasif gelir eşiğini (%25) aşmaktan kaçınmak, KEYKK’nın uygulanmasını engellemek için hayati öneme sahiptir.
- Yargı Alanı Seçimi: Yüksek aktif hizmet geliri olan ancak IP’sini yurt dışına kaydırmayan şirketler için, Türkiye’de kalıp %50 ihracat teşvikinden faydalanmak, vergi yükü açısından daha optimal olabilir.
- ABD Uyumunda Mutlak Dikkat: Delaware LLC kuranlar, ABD’de ECI (Effectively Connected Income) elde etmeseler dahi, IRS Form 5472 ve Pro Forma 1120 yükümlülüklerini yerine getirmek için EIN temin etmeli ve profesyonel ABD vergi danışmanlığı almalıdır.
Ekler: Detaylı Uyum ve Maliyet Tabloları
Tablo 1: Kritik Yargı Alanları Karşılaştırmalı Analiz (Vergi ve Risk Odaklı)
Jurisdiction | Yapı Türü (Örnek) | Dağıtılmamış Kâr Üzerinden Kurumlar Vergisi | Yıllık İdari/Devlet Maliyeti (Ortalama) | Türk KEYKK Risk Seviyesi | Kritik Uyum Yükümlülüğü |
Estonya | OÜ | %0 | Yasal Temsilci + Muhasebe Ücretleri | Yüksek (Vergi oranı < %10) | Yerel İrtibat Kişisi ve Dağıtılan Kâr Vergisi (%22) |
Delaware (US) | LLC | %0 (ABD ECI yoksa) | $300 (Franchise) + Acente Ücreti | Yüksek (Vergi oranı < %10) | Zorunlu Form 5472 ve Pro Forma 1120 Dosyalama ($25,000 Ceza Riski) |
Birleşik Krallık | Ltd | Standart Oran (KEYKK eşiğini aşar) | £34 (Confirmation Statement) + £50 (Kurulum) | Düşük | Companies House Yıllık Beyan |
İrlanda | PLC/Ltd | %12.5 (Faaliyete bağlı) | Değişken | Orta | Yüksek Raporlama Standartları |
Tablo 2: Türk KEYKK Kuralı Uygulama Eşikleri
Kontrol Noktası | Eşik Değeri | Yasal Dayanak | Açıklama ve Kritik Not |
Kontrol Oranı | Doğrudan/Dolaylı %50 ve üzeri (Sermaye, Kar Payı veya Oy Hakkı) | KVK Madde 7 | Türk mukiminin kontrolü belirler. |
Pasif Gelir Oranı | Toplam Gayrisafi Hasılatın %25’i veya daha fazlası | KVK Madde 7 | Faiz, temettü, lisans ücretleri gibi gelirler. Türk mevzuatındaki tanım eksikliği hukuki risk yaratır. |
Yabancı Kurum Vergi Oranı | %10 veya daha düşük Kurumlar Vergisi | KVK Madde 7 | Bu eşiği Estonya ve Delaware LLC’ler tetikleyebilir. |
Tablo 3: Türkiye 50% Hizmet İhracatı İndirimi Şartları
Şart | Detay | Kaynak |
Mukimlik | Hizmeti veren Türkiye’de yerleşik kişi veya kurum olmalıdır. | |
Müşteri | Türkiye’de yerleşik olmayan kişi ve/veya kurum olmalıdır. | |
Yararlanma Yeri | Hizmetten yurt dışında yararlanılmış olmalıdır (Türkiye’deki faaliyetlerle ilgisi olmamalıdır). | |
Faaliyet Alanı | Belirtilen esas faaliyet alanlarında (yazılım, mühendislik, eğitim vb.) verilmelidir. | |
Hariç Tutulan Gelirler | Faiz gelirleri, kur farkları, sermaye kazançları indirim kapsamında değildir. |