Amerika E2 Yatırımcı Vizesi Almak İçin Yapılabilecek İşler: Detaylı Rehber

​1. E2 Yatırımcı Vizesi Nedir? Temel Tanım ve Amacı

​E-2 Yatırımcı Vizesi, Amerika Birleşik Devletleri ile ticaret ve denizcilik antlaşması bulunan ülkelerin vatandaşlarına, ABD’de önemli miktarda yatırım yaptıkları gerçek bir ticari işletmeyi geliştirmek ve yönetmek amacıyla verilen göçmen olmayan (non-immigrant) bir vize türüdür. Türkiye, bu antlaşmaya taraf olan ülkelerden biri olduğu için Türk vatandaşları bu vizeye başvurabilirler. E2 yatırımcı vizesi nin temel amacı, ABD ekonomisine canlılık katmak, yerel istihdam yaratmak ve uluslararası ticari ilişkileri güçlendirmektir. Bu vize, yatırımcıya ve çekirdek ailesine (eş ve 21 yaş altı bekar çocuklar) ABD’de yasal olarak ikamet etme ve çalışma hakkı tanır. Ancak, E-2 bir daimi ikamet (Green Card) yolu değildir; ABD’de kaldığınız sürece işi yönetmeye devam etmeniz ve vize süresi dolduğunda ülkenize dönme niyetinizin olması beklenir. Vize, genellikle 5 yıllık periyotlar halinde verilir (konsolosluk politikasına bağlı olarak değişebilir) ve yatırım devam ettiği sürece neredeyse süresiz olarak yenilenebilir. E-2 vizesini başarılı bir şekilde almak, yalnızca parayı yatırmakla ilgili değildir; asıl mesele, yatırımın türü, iş planının sağlamlığı ve işletmenin ABD ekonomisine sağlayacağı pozitif etkinin kanıtlanmasıdır. Başvuru dosyasının kalitesi, işletmenin yapısı ve yatırımın miktarı arasındaki denge, vize onayının kilit noktalarını oluşturur. Bu nedenle, sıradan bir iş kurmak yerine, E-2 kriterlerine tam olarak uyan, ölçeklenebilir ve büyümeye açık bir iş modelinin seçilmesi zorunludur. Unutulmamalıdır ki, bu vize türünde en ufak bir eksiklik veya şüphe, başvurunun reddine yol açabilir; bu da bizi, yatırım yapılacak işin seçiminde neden bu kadar titiz olunması gerektiğine getiriyor.

​2. E2 Vizesi Neden Popülerdir? Diğer Vize Türlerinden Farkları

E2 yatırımcı vizesi, özellikle Türk yatırımcılar arasında, EB-5 gibi diğer yatırımcı vizelerine kıyasla sunduğu belirgin avantajlar nedeniyle oldukça popülerdir. EB-5 vizesi, yüksek bir minimum yatırım eşiği (şu anda 800.000 ABD Doları) ve zorunlu 10 tam zamanlı ABD çalışanı istihdam etme şartı getirirken, E-2 vizesi için resmi bir minimum dolar tutarı yoktur. E-2’de esas olan, yatırım miktarının kurulacak işin türüne göre “önemli” olmasıdır, bu da genellikle 100.000 ila 250.000 ABD Doları arasında bir yatırımın yeterli kabul edilebileceği anlamına gelir. Bu göreceli olarak düşük giriş bariyeri, E-2’yi çok daha erişilebilir kılar. İkinci büyük fark, hızdır. E-2 vize işlemleri, genellikle doğrudan ABD konsoloslukları üzerinden yürütülür ve süreç, diğer çalışma veya Green Card başvurularına göre çok daha hızlı tamamlanabilir (çoğu zaman birkaç ay içinde sonuçlanır). Üçüncü avantaj, esnek yenileme yapısıdır; işletme başarılı olduğu sürece vize neredeyse süresiz olarak yenilenebilir. Dördüncüsü, yatırımcının eşine ABD’de herhangi bir işverende çalışma izni (EAD) hakkı tanımasıdır ki, bu özellik E-2’yi aileler için oldukça cazip hale getirir. Son olarak, E-2, yatırımcının ailesine de ABD’de yaşam ve eğitim fırsatları sunar. Bu esneklikler ve hız, E-2 vizesini, yüksek net değere sahip bireylerin ABD piyasasına giriş yapması için pratik ve hızlı bir çözüm haline getirir ve bu da popülaritesinin temel nedenidir.

​3. E2 Vizesinin Temel Şartı: Antlaşmalı Ülke Vatandaşlığı (Türkiye Açısından)

E2 yatırımcı vizesi başvurularının en temel ve değiştirilemez ön şartı, başvuru sahibinin, ABD ile E-2 Antlaşması imzalamış bir ülkenin vatandaşı olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti, bu antlaşmayı imzalamış ülkeler arasında yer almaktadır; bu, Türk vatandaşlarının E-2 vizesi başvurusunda bulunma hakkına sahip olduğu anlamına gelir. Ancak bu gereklilik sadece vatandaşlıkla sınırlı değildir. Yatırım yapılan ABD işletmesinin de büyük oranda (en az %50) antlaşmalı ülke vatandaşına ait olması gerekir. Eğer birden fazla yatırımcı varsa ve bunlar farklı ülkelerin vatandaşlarıysa, yatırımın kontrolünün Türk vatandaşı olan yatırımcıda kalması önemlidir. Çift vatandaşlık durumunda, başvuranın hangi pasaportu kullandığı (antlaşmalı ülke pasaportu olmalı) ve yatırımdaki sahiplik oranının antlaşmalı ülke vatandaşına ait olması kritik öneme sahiptir. Konsolosluklar, bu vatandaşlık ve sahiplik şartını titizlikle inceler. Bu, özellikle uluslararası ortaklıklarla iş kuracak yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Türkiye’nin antlaşmalı ülke olması, Türk girişimcilere büyük bir avantaj sağlamakta ve E-2 vizesini birincil yatırım yolu haline getirmektedir. Bu hukuki zemin, tüm diğer E-2 kriterlerinin (yatırım, marjinal olmama vb.) ön koşuludur ve yatırım planlanmadan önce bu sahiplik yapısının kusursuz bir şekilde oluşturulması gerekir.

​4. Yatırımın “Önemli” Olması Kuralı: Rakamdan Çok Oran Önemli

​E-2 vizesinin en çok yanlış anlaşılan yönlerinden biri, yatırımın “önemli” (substantial) olması şartıdır. Çoğu yatırımcı, bir minimum dolar eşiği arar, oysa E-2 mevzuatında böyle sabit bir sınır yoktur. Burada önemli olan, yatırım miktarının, kurulacak veya devralınacak işletmenin toplam maliyetine oranla “önemli” olmasıdır. USCIS, bunu “Oransallık Testi” (Proportionality Test) ile değerlendirir. Yüksek maliyetli bir iş (örneğin, bir otel) için daha yüksek bir yatırım gerekirken, daha düşük maliyetli bir iş (örneğin, bir danışmanlık ofisi) için daha düşük bir yatırım yeterli olabilir. Pratik uygulamada, başarılı E-2 başvuruları genellikle $100.000 ile $250.000 ABD Doları arasında bir yatırım gösterir. Ancak asıl vurgu, yatırımın işletmeyi tam olarak faaliyete geçirmek için gerekli olan tüm masrafların büyük bir yüzdesini (örneğin, %60 ila %80 arası) oluşturmasıdır. Önemli olmanın ikinci anlamı ise, paranın fiilen riske atılmış olmasıdır. Yani, sadece bankada duran para değil, kiralamalara, ekipman alımına, envantere ve personel maaşlarına harcanmış veya geri alınması riskli olan paranın kanıtlanması gerekir. Bu kural, yatırımcının işine olan bağlılığını ve işletmenin başarısı için gerekli olan finansal taahhüdü gösterir. Bu oransal analiz, E-2 dosyasının finansal sunumunun temelini oluşturur ve seçilen işin ölçeğini doğrudan belirler.

​5. İşletmenin “Gerçek ve Ticari” Olma Zorunluluğu

​E-2 vizesi almak için yatırım yapılacak işletmenin sadece “var olması” yetmez; aynı zamanda “gerçek ve aktif ticari bir işletme” (real and active commercial enterprise) olması zorunludur. Bu, kâr veya hizmet üretme amacıyla mal veya hizmet sunan, yasal, sürekli ve aktif bir faaliyet yürütülmesi gerektiği anlamına gelir. Pasif yatırımlar, E-2 vizesi için kesinlikle uygun değildir. Örneğin, sadece bir gayrimenkul satın alıp kiralamak (passive real estate investment) veya hisse senedi/tahvil alım satımı yapmak bu kritere uymaz. E-2 vizesi, yatırımcının ABD’de fiilen bulunmasını, işin günlük yönetimine katılmasını ve operasyonel kararları bizzat almasını gerektirir. İşletmenin ticari faaliyette bulunduğunu kanıtlamak için, kuruluş belgeleri, vergi numarası (EIN), banka hesap dökümleri, tedarikçi sözleşmeleri, kira kontratları ve potansiyel müşteri anlaşmaları gibi somut kanıtlar sunulmalıdır. İşletme, sadece kâğıt üzerinde var olan bir şirket olmaktan öte, fiziksel bir konuma, gerekli lisanslara ve faaliyete başladığını gösteren belgelere sahip olmalıdır. Bu gereklilik, E-2 vizesinin amacını destekler: Yatırımcının ABD ekonomisine aktif olarak katkıda bulunması ve ticari risk alması beklenir. Bu nedenle, iş modelinin, aktif katılımı gerektiren bir operasyonel yapıya sahip olması E-2 onayı için vazgeçilmezdir.

​6. E2 Vizesinde İşletmenin “Marjinal Olmama” Şartı: Büyüme Potansiyeli

​E-2 vizesi başvurusunun en zorlu ve sıkı denetlenen şartı, işletmenin “marjinal olmama” (non-marginal) zorunluluğudur. Bu, yatırım yapılan işin, sadece yatırımcıya ve ailesine ABD’de ortalama bir yaşam sürmesi için yeterli geliri sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ABD ekonomisine önemli bir katkıda bulunması gerektiği anlamına gelir. İki ana yoldan biriyle marjinal olmama kanıtlanabilir:

  1. Önemli Gelir Yaratmak: İşletmenin, yatırımcı ve ailesinin geçimini sağlayacak gelirin ötesinde önemli miktarda kâr elde ettiğini gösteren mevcut veya projeksiyonel finansal tablolar sunulmalıdır.
  2. İstihdam Yaratmak: İşletmenin, ABD vatandaşları veya daimi ikamet sahipleri için tam zamanlı ve nitelikli pozisyonlar yarattığını veya yaratacağını kanıtlamak. Genellikle bu, yatırımcı hariç en az 2-3 tam zamanlı çalışanın istihdam edileceğini öngören sağlam bir iş planı ile gösterilir.

​Başvuru sırasında, işletme henüz kâr etmiyor olsa bile, sunulan iş planı (bkz. Bölüm 21), gelecek beş yıl içinde nasıl tam zamanlı istihdam yaratacağını ve önemli ölçüde büyüyeceğini net, ölçülebilir ve gerçekçi finansal projeksiyonlarla göstermelidir. Konsolosluk memurları, özellikle hizmet sektöründeki küçük işletmelerde, işin sadece yatırımcının maaşını ödemek için kurulmadığından emin olmak isterler. Bu şartı sağlamak için, yatırım miktarının sadece işletme maliyetini değil, aynı zamanda büyüme sermayesini ve personel maliyetlerini de kapsadığını kanıtlamak gerekir. Seçilecek işin türü, bu büyüme potansiyelini ve istihdam kapasitesini doğası gereği sunmalıdır.

​7. Yatırımcının Rolü: İşletmeyi Yönetme ve Yönlendirme

E2 yatırımcı vizesinin amacı, yatırımcının ABD’deki işletmeyi aktif olarak geliştirmesini ve yönlendirmesini sağlamaktır. Bu nedenle, başvuru sahibinin rolü “pasif yatırımcı” değil, “esas yönetici” (principal developer and director) olmalıdır. Bu gereklilik, E-2 başvurusunda sunulan pozisyonun görev tanımıyla kanıtlanır. Yatırımcı, şirketin günlük operasyonları, stratejik kararları, finansal yönetimi, personel alımı ve pazar geliştirme gibi kritik fonksiyonlarında en üst düzey yetkiye sahip olmalıdır. Başvuru dosyasında, yatırımcının yönetim pozisyonunu ve yetkilerini gösteren şirket tüzüğü, yönetim kurulu kararları ve organizasyon şeması sunulmalıdır. Konsolosluk mülakatında da yatırımcı, iş planının detaylarına, pazar analizine ve büyüme stratejisine tam olarak hakim olduğunu göstermelidir. Bu, sadece bir müdür atayıp kenara çekilmek anlamına gelmez; yatırımcı, işin beyni ve motoru olmalıdır. İşletme, yatırımcının vizyonu ve yönetimi olmadan ayakta kalamayacak şekilde kurgulanmalıdır. Eğer bir müdür atanacaksa, yatırımcının bu müdür üzerinde tam denetim ve yönlendirme yetkisine sahip olduğu gösterilmelidir. Bu aktif yönetim rolü, E-2 vizesinin temel felsefesini oluşturur ve pasif yatırımcı vizelerini ayıran en önemli özelliktir.

​8. E2 Vizesi için İş Kurma: Sıfırdan Başlamak mı, Mevcut Bir İşi Devralmak mı?

​E-2 vizesi için bir iş kurmanın iki ana yolu vardır: Sıfırdan yeni bir iş kurmak (Start-up) veya mevcut, kurulu bir işletmeyi devralmak. Her iki yaklaşımın da E-2 süreci için avantajları ve dezavantajları vardır:

  1. Mevcut Bir İşi Devralmak (Acquisition):
    • Avantajlar: İşletmenin geçmiş performansı (gelir, gider, istihdam) mevcuttur. “Gerçek ve ticari işletme” şartı, zaten faaliyette olduğu için daha kolay karşılanır. Özellikle kâr eden ve çalışan istihdam eden bir iş devralınırsa, “marjinal olmama” şartının kanıtlanması kolaylaşır.
    • Dezavantajlar: Devralma maliyeti genellikle daha yüksektir. Detaylı durum tespiti (Due Diligence) gerektirir. Yatırım miktarının kanıtlanması biraz daha karmaşık olabilir (işin değerlemesi).
  2. Sıfırdan Yeni Bir İş Kurmak (Start-up):
    • Avantajlar: Yatırımcı, işi tamamen kendi vizyonuna ve E-2 kriterlerine uygun olarak kurabilir. Yatırım miktarının kanıtlanması (harcanan her kuruşun faturası) daha şeffaftır. İşletme maliyeti başlangıçta daha düşük olabilir.
    • Dezavantajlar: “Gerçek ve ticari işletme” ve “marjinal olmama” şartları, sadece iş planı ve finansal projeksiyonlarla kanıtlanmak zorundadır, ki bu da daha büyük bir risk içerir. İşletmenin fiilen faaliyete geçmesi ve istihdam yaratması için daha fazla çaba ve zaman gerekir.

​E-2 için en sık tercih edilen ve en başarılı yöntemlerden biri, mevcut ve istikrarlı bir işi devralmak veya kanıtlanmış bir Franchise modeline yatırım yapmaktır (bkz. Bölüm 9). Bu yaklaşımlar, özellikle E2 yatırımcı vizesi başvurusunda istenen risk azaltma ve somut kanıt sunma gerekliliklerini daha iyi karşılar.

​9. Franchise Modeli: E2 Yatırımcıları için Güvenli Liman

​Franchise sistemleri, E2 yatırımcı vizesi almak isteyenler için sıklıkla önerilen ve en güvenli yollardan biri olarak kabul edilir. Bunun birkaç temel nedeni vardır:

  1. Kanıtlanmış İş Modeli: Franchise, zaten başarılı olduğu kanıtlanmış bir iş modeline sahiptir. Bu, konsolosluk memurlarına, işletmenin sürdürülebilir ve kârlı olacağı konusunda ek bir güven verir. İş planındaki finansal projeksiyonlar, franchisor’ın geçmiş performansı ile desteklenebilir.
  2. Kolay Kanıtlanabilir “Gerçek İşletme”: Franchise anlaşması (Franchise Agreement), lokasyon kiralamaları, eğitim programları ve marka bilinirliği sayesinde, işletmenin “gerçek ve ticari” olduğu şartı tartışmasız bir şekilde karşılanır.
  3. Hızlı Faaliyete Geçiş: Franchise’lar, eğitim ve operasyonel destek sunduğundan, yatırımcı işi daha hızlı bir şekilde kurabilir ve faaliyete geçirebilir. Bu, E-2 başvurusunda yatırımın “aktarılmış ve risk altında” olduğunu kanıtlamayı kolaylaştırır.
  4. “Marjinal Olmama”nın İspatı: Franchisor’ların çoğu, standart operasyonlarında belirli sayıda personel istihdamını gerektirir ve büyüme projeksiyonları, yerel piyasada önemli gelir elde edileceğini göstermeye yardımcı olur. Bu, “marjinal olmama” şartını güçlendirir.

​Ancak, franchise seçiminde dikkatli olmak gerekir. Yatırımcının, işletmenin günlük yönetiminde aktif rol alması şarttır (bkz. Bölüm 7). Seçilen franchise, yatırımcının yönetim becerilerine uygun olmalı ve E2 yatırımcı vizesi başvuru dosyasında, franchisor’dan alınan destekleyici mektuplarla yatırımın ciddiyeti vurgulanmalıdır. Özellikle ABD pazarını tanımayan yabancı yatırımcılar için, franchise, öğrenme eğrisini kısaltan ve vize riskini minimize eden mükemmel bir köprüdür.

​10. E2 için En Popüler Franchise Türleri: Fast Food ve Restoran İşletmeleri

​Fast Food, kafe ve diğer restoran işletmeleri, E2 yatırımcı vizesi adayları arasında en popüler franchise seçeneklerinden biridir. Bu popülaritenin temel nedenleri şunlardır:

  1. Yüksek İstihdam Potansiyeli: Restoranlar doğası gereği yüksek sayıda personel (garson, aşçı, kasiyer, temizlikçi vb.) gerektirir. Bu durum, E-2 vizesinde kritik olan “istihdam yaratma” ve “marjinal olmama” şartlarını kolayca karşılamaya yardımcı olur. Birkaç tam zamanlı ABD çalışanının istihdam edilmesi, başvuruyu son derece güçlendirir.
  2. Somut ve Hacimli Ticaret: Yiyecek ve içecek satışı, günlük büyük bir ticari hacim demektir. İşletmenin finansal olarak büyüme potansiyeli, satış fişleri ve envanter yönetimi ile somut olarak kanıtlanabilir.
  3. Kanıtlanmış Pazarlama ve Operasyon: Popüler bir fast food zincirinin franchise’ı, güçlü bir marka bilinirliğine, standartlaştırılmış operasyon prosedürlerine ve merkezi tedarik zincirine sahip olduğundan, yabancı bir yatırımcının ABD’de başarılı olma şansını artırır.

​Yatırımcı, restoranın günlük operasyonlarının, personel yönetiminin ve yerel pazarlama stratejilerinin bizzat başında durmak zorundadır. Sadece finansal kontrol sağlamak yeterli değildir. Restoran işletmeleri, yüksek yatırım (ekipman, kira) ve yüksek risk taşır, ancak E-2 vizesi için gerekli olan aktif yönetimi ve istihdam yaratma zorunluluğunu en iyi karşılayan iş modellerinden biridir.

​11. Hizmet Sektörü Franchise’ları: Eğitim, Temizlik ve Sağlık

​Restoranların yanı sıra, hizmet sektöründeki franchise modelleri de E2 yatırımcı vizesi için mükemmel fırsatlar sunar ve genellikle daha düşük başlangıç sermayesi gerektirebilir.

  1. Eğitim Franchise’ları: Çocuklara yönelik matematik, okuma, kodlama veya yabancı dil eğitim merkezleri bu kategoriye girer. Bu işler, yüksek vasıflı yerel öğretmenleri (ABD vatandaşları) tam zamanlı veya yarı zamanlı olarak istihdam etme gerekliliği nedeniyle istihdam yaratma şartını kolayca karşılar. Ayrıca, eğitim hizmetleri, ABD’nin ulusal çıkarlarına (eğitimin geliştirilmesi) dolaylı olarak katkıda bulunduğundan, başvuruyu güçlendirir.
  2. Temizlik ve Bakım Franchise’ları: Ticari temizlik, havuz bakımı, çim ve bahçe bakımı gibi hizmetler, sözleşmeye dayalı istikrarlı bir gelir akışı sunar. Bu işletmeler, çoğunlukla saha çalışanları (operasyonel personel) istihdam etmek zorunda olduklarından, “marjinal olmama” şartını istihdam yaratma yoluyla kanıtlayabilirler.
  3. Yaşlı Bakım ve Evde Sağlık Hizmetleri: ABD’nin yaşlanan nüfusu nedeniyle bu alan hızla büyümektedir. Bu franchise’lar, sertifikalı hemşireler veya bakım uzmanları (yerel personel) istihdam ettiği için güçlü istihdam kanıtı sunar ve yatırımın ABD’nin sosyal ihtiyaçlarına katkıda bulunduğunu gösterir.

​Bu tür hizmet franchise’larının avantajı, genellikle daha az fiziksel altyapı (restoran gibi pahalı ekipmanlar) gerektirmesi ve yatırımın büyük bir kısmının işletme sermayesine ayrılabilmesidir. Yatırımcının odak noktası, iş geliştirme, pazarlama ve personel yönetimi olmalıdır.

​12. Perakende ve E-Ticaret Modelleri: E2 Vizesine Uygun Dijital İşler

​Geleneksel tuğla ve harç (brick-and-mortar) işletmelerinin yanı sıra, e-ticaret ve perakende modelleri de doğru yapılandırıldığında E2 yatırımcı vizesi için uygun olabilir.

  1. Fiziksel Perakende: Küçük butikler, özel ürün mağazaları veya niş perakende dükkanları E-2 için uygundur, ancak bu durumda yatırımın “önemli” olması için yüksek stok bulundurma ve birden fazla satış personeli istihdam etme gerekliliği vardır. İşletmenin marjinal olmamasını kanıtlamak için, dükkanın sadece yatırımcıya gelir sağlamaktan öte, en azından 1-2 tam zamanlı satış görevlisini istihdam etmesi beklenir.
  2. E-Ticaret Şirketleri (Active E-commerce): Sadece dropshipping veya Amazon FBA gibi pasif modeller E-2 için uygun değildir. E-ticaret şirketinin E-2 vizesine uygun olması için şu şartları sağlaması gerekir: ABD’de fiziksel bir operasyon merkezi (depo, ofis), yerel personel (pazarlama uzmanları, lojistik yöneticileri, müşteri hizmetleri temsilcileri) istihdam etmesi ve aktif bir ticari yönetim gerektirmesi. Yatırım, ABD’deki stoklara, pazarlama kampanyalarına, yazılım altyapısına ve personele yapılmalıdır. Bu tür bir dijital işin kanıtlanması daha karmaşık olduğundan, iş planının istihdamı ve ABD’deki fiziksel varlığı net bir şekilde vurgulaması kritik önem taşır.

​13. Sağlık ve Bakım Sektöründeki Yatırımlar: Yaşlı Bakım Merkezleri

​Sağlık ve bakım sektörü, ABD’nin demografik yapısı gereği hızla büyüyen ve E-2 vizesi için güçlü bir zemin sunan bir alandır. Özellikle yaşlı bakım evleri, evde sağlık hizmetleri ve rehabilitasyon merkezleri gibi işletmeler, E2 yatırımcı vizesi başvurularını olumlu etkileyen özelliklere sahiptir:

  1. Yüksek ve Nitelikli İstihdam: Bu tür işletmeler, yüksek sayıda lisanslı veya sertifikalı yerel personel (hemşire, doktor yardımcısı, bakım uzmanı) istihdam etmek zorundadır. Bu, E-2’nin “marjinal olmama” şartının istihdam yaratma ayağını çok güçlü bir şekilde karşılar ve yatırımın ABD ekonomisine somut katkısını gösterir.
  2. Ulusal Çıkar: Yaşlı ve sağlık hizmetlerine yapılan yatırım, ABD’nin ulusal refahına ve sosyal ihtiyaçlarına doğrudan katkıda bulunduğundan, konsolosluk memurları tarafından genellikle olumlu karşılanır.
  3. Önemli Yatırım: Lisans, tesis kiralama veya satın alma, tıbbi ekipman ve personel maliyetleri nedeniyle bu alandaki yatırımlar genellikle yüksek miktarlarda seyreder, bu da “önemli yatırım” (substantial investment) şartını kolayca yerine getirir.

​Yatırımcının bu alanda bizzat lisanslı bir uzman olması gerekmez, ancak işletmenin yönetim ve yönlendirme (operasyonel verimlilik, personel yönetimi, pazar stratejisi) rolünü üstlenmesi zorunludur.

​14. Eğitim Sektörüne Yatırım: Dil Okulları ve Özel Ders Merkezleri

​Eğitim sektörü, E-2 vizesi için istikrarlı bir talep ve güçlü istihdam potansiyeli sunan bir başka ideal alandır.

  1. Dil Okulları veya Mesleki Eğitim Merkezleri: Özellikle yetişkinlere yönelik İngilizce (ESL) veya mesleki beceri kazandırma (kodlama, ticaret) kursları sunan merkezler, sürekli bir gelir akışı sağlayabilir.
  2. Özel Ders ve Zenginleştirme Merkezleri: Çocuklara yönelik standart derslere ek olarak sanat, müzik veya spor gibi alanlarda özel ders sunan merkezler.

​Bu tür işlerin E-2 için uygun olmasının ana nedeni, işletmenin temelini “nitelikli yerel öğretmen/eğitmen” istihdamının oluşturmasıdır. Yatırımcı, merkezin müfredatını, pazarlamasını ve finansal yönetimini üstlenirken, eğitim hizmetini ABD vatandaşları sunar. İşletmenin “marjinal olmama” şartı, bu yüksek vasıflı yerel personelin istihdamı ile kanıtlanır. Yatırım, okulun fiziksel altyapısına, pazarlamasına ve eğitim materyallerine yapılmalıdır. Eğitim sektöründeki franchise modelleri (bkz. Bölüm 11) de bu alanda riski azaltmanın en popüler yollarındandır.

​15. İmalat ve Üretim İşletmeleri: Yüksek İstihdam Potansiyeli

​İmalat ve hafif üretim (light manufacturing) işletmeleri, E2 yatırımcı vizesi için konsolosluklar tarafından en olumlu değerlendirilen iş türlerinden biridir. Bunun nedeni, üretim tesislerinin doğası gereği yüksek miktarda sermaye yatırımı ve geniş bir işgücü gerektirmesidir.

  1. Sermaye Yoğunluğu: Makineler, ekipmanlar, hammadde envanteri ve tesis kiralaması gibi kalemler, yatırımın “önemli” olması şartını kolayca karşılar.
  2. Doğrudan İstihdam: Üretim işleri, operatör, montaj elemanı, depo personeli, kalite kontrol uzmanı gibi çeşitli pozisyonlarda çok sayıda mavi yaka ve beyaz yaka personel istihdam etmek zorundadır. Bu, “marjinal olmama” şartını istihdam yaratma yoluyla en güçlü şekilde kanıtlayan iş modelidir.
  3. Somut Ekonomik Katkı: Bu tür bir işletme, sadece hizmet değil, somut bir mal üreterek ABD ekonomisine doğrudan katkıda bulunur.

​Örnekler arasında, niş gıda ürünleri işleme, özel tekstil üretimi, endüstriyel bileşenler üretimi veya el sanatları üretimi sayılabilir. Yatırımcının rolü, üretim süreçlerinin optimizasyonu, tedarik zinciri yönetimi ve satış stratejilerinin belirlenmesi olmalıdır. Bir imalat işine yatırım, yüksek yatırım gerektirse de, E-2 vizesi onayı açısından en düşük riski taşır.

​16. Teknoloji ve Yazılım Şirketleri: E2 için Ölçeklenebilir Girişimler

​Teknoloji ve yazılım geliştirme şirketleri, doğru yapılandırıldığında E2 yatırımcı vizesi için son derece uygun, ölçeklenebilir ve büyüme odaklı iş modelleridir.

  1. Ölçeklenebilirlik ve Marjinal Olmama: Bir yazılım veya teknoloji şirketi, kısa sürede yüksek kâr elde etme ve ulusal çapta istihdam yaratma potansiyeline sahiptir. Konsolosluk memurları, yüksek büyüme potansiyeli olan bu tür işlerin marjinal olmadığını kolayca kabul edebilirler.
  2. Yatırımın Niteliği: Yatırım, fiziksel donanım yerine, Ar-Ge, yazılımcı maaşları, pazarlama ve fikri mülkiyetin geliştirilmesine yönlendirilebilir. Bu harcamaların tümü, E-2 yatırımını oluşturur.
  3. İstihdamın Niteliği: Bu tür işletmeler, yüksek maaşlı ve nitelikli ABD’li yazılım mühendisleri, veri bilimcileri ve pazarlama uzmanları istihdam etmek zorundadır. Bu, istihdamın sadece sayısal değil, aynı zamanda niteliksel olarak da ABD ekonomisine katkıda bulunduğunu gösterir.

​Yatırımcının rolü, CEO, CTO veya İş Geliştirme Yöneticisi gibi stratejik bir pozisyonda, şirketin teknoloji yol haritasını ve iş stratejisini belirlemek olmalıdır. Bu tür bir başvuruda, iş planı, teknolojik yeniliği, pazar analizini ve finansal projeksiyonları detaylı olarak sunmalıdır. E2 yatırımcı vizesi almak isteyen teknoloji girişimcileri için bu alan idealdir.

​17. Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetim Şirketleri (Pasif Değil Aktif Rol)

​Daha önce de belirtildiği gibi, pasif gayrimenkul yatırımı (sadece kiralama) E-2 için uygun değildir. Ancak, yatırımcı aktif bir rol üstlenirse, gayrimenkul sektörü E-2 vizesi için mükemmel bir iş alanı olabilir.

  1. Aktif Geliştirme: Bir yatırımcı, yeni bir konut veya ticari bina projesi geliştirmek için bir şirket kurabilir. Bu süreç, proje yöneticileri, mühendisler, mimarlar ve inşaat işçileri gibi çok sayıda yerel personelin istihdamını gerektirir. Bu tür bir geliştirme projesine yapılan yatırım, “önemli” ve aktif olarak risk altında kabul edilir.
  2. Mülk Yönetim Şirketi (Property Management): Yatırımcının, kendisine ait veya üçüncü şahıslara ait mülkleri aktif olarak yönetmek üzere bir şirket kurması. Bu şirket, tam zamanlı mülk yöneticileri, muhasebeciler, kiralama acenteleri ve bakım personeli istihdam etmelidir. Bu durumda E-2 vizesi, gayrimenkullere yapılan pasif bir yatırım yerine, yönetimi sağlayan aktif hizmet şirketine yapılan bir yatırım olarak kabul edilir.

​Buradaki kritik ayrım, yatırımcının gayrimenkulün kendisine değil, gayrimenkul ile ilgili aktif hizmet sunan, istihdam yaratan yönetim şirketine para yatırmasıdır. Şirketin ana faaliyeti hizmet sunmak olmalıdır.

​18. Otel ve Konaklama İşletmeleri: Turizm Sektöründe Büyük Yatırımlar

​Oteller, moteller, tatil köyleri ve butik konaklama tesisleri, E-2 vizesi için hem yüksek yatırım hem de yüksek istihdam gerekliliklerini karşılayan klasik iş modelleridir.

  1. Yüksek Yatırım Eşiği: Konaklama tesislerinin satın alma, yenileme ve işletme maliyetleri genellikle yüz binlerce doları bulur. Bu, “önemli yatırım” şartını güçlü bir şekilde kanıtlar.
  2. Yoğun İstihdam: Oteller, doğaları gereği çok sayıda departman (ön büro, temizlik, yiyecek-içecek, bakım) içerir ve çok sayıda tam zamanlı ve yarı zamanlı yerel personel istihdam etmek zorundadır. Bu, “marjinal olmama” şartını istihdam yoluyla sağlamanın en kolay yollarından biridir.
  3. Aktif Yönetim: Otel işletmeciliği, günlük operasyonel sorunlar, müşteri hizmetleri, pazarlama ve gelir yönetimi gibi alanlarda yatırımcının sürekli ve aktif yönetimini gerektirir.

​Yatırımcı, otelin satın alma sözleşmelerini, iş planını, pazar analizini ve finansal projeksiyonlarını E-2 dosyasında sunmalıdır. Turizm potansiyeli yüksek eyaletlerde (Florida, Kaliforniya, New York) bu tür yatırımlar, E-2 onayı için çok güçlü bir dosya oluşturur.

​19. Tarım ve Gıda İşleme Tesisleri: Eyalet Bazında Fırsatlar

​ABD’nin büyük tarım eyaletlerinde (örneğin, Kaliforniya, Teksas, Florida), tarım ve gıda işleme tesisleri E-2 vizesi için benzersiz fırsatlar sunabilir.

  1. Somut Varlıklar ve Yatırım: Bir işleme tesisinin kurulması veya devralınması, arazi, makineler, depolar ve envantere önemli miktarda sermaye yatırımı yapılmasını gerektirir.
  2. Sezonsal veya Yıl Boyu İstihdam: Tesisler, ürün işleme, paketleme ve lojistik gibi görevler için düzenli olarak yerel işgücünü istihdam eder. Bu, “marjinal olmama” şartını istihdam yoluyla güçlendirir.
  3. Yerel Ekonomiye Katkı: Bu tür işletmeler, yerel çiftçilerden hammadde tedarik ederek ve yerel pazara nihai ürün sunarak bölge ekonomisine doğrudan katkıda bulunur.

E2 yatırımcı vizesi başvurusu için, yatırımcının tarım veya gıda işleme alanında derin bir yönetim bilgisine sahip olması beklenir. İş planı, tedarik zincirini, yerel mevzuatlara uyumu ve ABD pazarındaki dağıtım stratejilerini detaylıca anlatmalıdır.

​20. Mevcut Bir İşi Satın Alma Süreci: Due Diligence ve Değerleme

​Mevcut bir işletmeyi devralmak, E-2 vizesi için daha az riskli bir yol olsa da, sürecin en kritik aşaması Durum Tespiti (Due Diligence) ve İşletme Değerlemesidir.

  1. Durum Tespiti (Due Diligence): Satın alınacak işletmenin finansal, hukuki ve operasyonel sağlığını detaylıca incelemek gerekir. Son 3-5 yıllık vergi beyannameleri, kâr-zarar tabloları, sözleşmeler ve borç/alacak dökümleri bir muhasebeci (CPA) ve avukat eşliğinde analiz edilmelidir. Amaç, işletmenin kâğıt üzerindeki vaatleri ile gerçek performansı arasındaki tutarsızlıkları bulmaktır. E-2 vizesi için bu, işletmenin gerçekten kârlı olup olmadığını ve “marjinal olmama” şartını geçmişte karşılayıp karşılamadığını görmeyi sağlar.
  2. İşletme Değerlemesi (Valuation): Satın alma fiyatının makul olduğunu kanıtlamak için bağımsız bir işletme değerlemesi yapılmalıdır. Bu, yatırımın “önemli” olup olmadığını değerlendiren konsolosluk memurları için önemli bir kanıttır.
  3. Satın Alma Sözleşmesi: Satın alma sözleşmesi (Purchase Agreement), yatırımcının işi devraldıktan sonra yönetim ve yönlendirme yetkisine tam olarak sahip olacağını açıkça belirtmelidir. E-2 fonlarının (kendi sermayesi, borç değil) işi devralmak için fiilen satıcıya aktarıldığı da kanıtlanmalıdır.

​Başarılı bir E-2 başvurusu için, işletmenin devralma öncesindeki stabil ve başarılı geçmişi, başvuruyu ciddi anlamda güçlendirir.

​21. İş Planının Hazırlanması: E2 Başvurusunun Belkemiği

E2 yatırımcı vizesi başvurusunun kalbi, profesyonel ve kapsamlı bir iş planıdır. Konsolosluk memurları, yatırımcının niyetini, vizyonunu ve işin sürdürülebilirliğini bu belge üzerinden değerlendirir. İş planı, sadece bir pazarlama belgesi değil, hukuki bir kanıt olmalıdır. İçeriğinde mutlaka bulunması gereken temel unsurlar:

  1. Yönetici Özeti: İşin tanımı, yatırım miktarı ve neden E-2 vizesi kriterlerini karşıladığına dair kısa özet.
  2. Şirket Tanıtımı: İşletmenin ürünleri/hizmetleri, fiziksel konumu, ruhsatları ve ABD’deki yasal yapısı.
  3. Pazar Analizi: Pazarın büyüklüğü, hedef müşteriler, rakiplerin analizi ve işin rekabet avantajı (neden ABD’de başarılı olacağı).
  4. Operasyonel Plan: Personel yapısı (kimler istihdam edilecek?), günlük operasyonlar, tedarik zinciri ve yatırımcının (başvuru sahibinin) aktif yönetim rolünün detaylı açıklaması.
  5. Finansal Projeksiyonlar: Gelecek 5 yıl için aylık ve yıllık kâr-zarar tabloları, nakit akışı tabloları ve bilanço projeksiyonları. Bu projeksiyonlar, “marjinal olmama” şartını (bkz. Bölüm 22) somut rakamlarla kanıtlamalıdır.

​Bu planın, bir profesyonel tarafından (tercihen ABD’de bir muhasebeci veya iş planı uzmanı) hazırlanması, başvurunun ciddiyetini artırır. İş planı, E2 yatırımcı vizesi başvurusunun tüm hukuki gerekliliklerini destekleyecek şekilde yazılmalıdır.

​22. İş Planında “Marjinal Olmama”nın İspatlanması

​Daha önce de değindiğimiz “marjinal olmama” (non-marginality) şartı, iş planının finansal projeksiyonlar bölümünde en net şekilde ispatlanmalıdır. İş planı, sadece yatırımcının yüksek bir maaş alacağını değil, işletmenin yatırımcı ve ailesinin geçimini sağlayacak gelirin ötesinde nasıl kâr edeceğini veya önemli istihdam yaratacağını somut olarak göstermelidir.

  1. Aşırı Kâr Projeksiyonu: Finansal projeksiyonlarda, işletmenin üçüncü yılın sonunda, yatırımcıya ödenen maaş ve tüm işletme giderleri çıkarıldıktan sonra bile, önemli miktarda net kâr elde etmeye başlayacağı açıkça belirtilmelidir.
  2. İstihdam Hedefleri: İş planı, ilk yılda kaç tam zamanlı ABD çalışanının (yatırımcı hariç) işe alınacağını, ikinci ve üçüncü yıllarda bu sayının nasıl artırılacağını detaylı bir zaman çizelgesiyle sunmalıdır. Bu, sadece bir niyet beyanı değil, personel maliyetlerinin finansal tablolarda gösterildiği somut bir taahhüt olmalıdır.
  3. Ekonomik Etki: İş planı, işletmenin yerel ekonomiye olan etkisini (yerel tedarikçilerden alım yapılması, vergi ödemeleri) vurgulamalıdır.

​Bu kanıtlar, konsolosluk memuruna, işletmenin ABD’ye getirilme amacının sadece yatırımcının göç etmesi değil, ABD ekonomisine pozitif bir katkı sağlamak olduğu mesajını vermelidir.

​23. Gerekli İstihdam Seviyesi: E2 Vizesinin ABD Ekonomisine Katkısı

E2 yatırımcı vizesi mevzuatında zorunlu bir istihdam sayısı olmamasına rağmen, başarılı bir başvurunun olmazsa olmazı, mantıklı ve makul düzeyde istihdam yaratma taahhüdüdür. Konsolosluk memurları, işletmenin marjinal olmadığını kanıtlamak için istihdam sayısına çok dikkat ederler.

  1. Minimum Beklenti: Çoğu hukuk uzmanı, yatırımcı hariç en az 2-3 tam zamanlı ABD vatandaşını veya daimi ikamet sahibini (Green Card sahibi) işe alma taahhüdünü önermektedir. Bu rakam, işin türüne göre değişebilir. Örneğin, bir imalat tesisi için bu rakam daha yüksek olmalıdır.
  2. Yatırımcının Eşi ve Çocukları: Yatırımcının eşi EAD alsa ve işte çalışsa bile, bu, E-2’nin gerektirdiği ABD istihdamı sayısına dahil edilmez. Sadece ABD vatandaşları veya daimi ikamet sahipleri bu sayıya dahil edilebilir.
  3. Kanıtlama: İş planında (bkz. Bölüm 22) ve başvuru dosyasında, işe alım takvimi, pozisyonların görev tanımları ve bu pozisyonlar için ayrılan bütçenin finansal tablolarla desteklenmesi gerekir. İşe alım ilanları, işe alım sürecinin başladığını gösteren somut kanıtlar olarak sunulmalıdır.

​Yatırım yapılan işin türü (hizmet mi, üretim mi, perakende mi?), gerektirdiği istihdam seviyesini belirler. Yüksek istihdam vaadi, E2 yatırımcı vizesi onay şansını önemli ölçüde artırır.

​24. E2 Vizesinde Çalışan Personel (O-1, L-1, H-1B’ye Kıyasla)

E2 yatırımcı vizesi alan işletme, sadece yerel personel değil, aynı zamanda antlaşmalı ülke vatandaşı olan kilit personelini de (yönetici veya uzmanlık personeli) ABD’ye getirebilir.

  1. Yönetici/Uzman Personel: E-2 vizesi almış bir işletme, aynı antlaşmalı ülke vatandaşı olan üst düzey yöneticileri veya işletme için hayati önem taşıyan uzmanlık bilgisine sahip kilit çalışanlarını da E-2 vizesi (E-2 Employee) ile ABD’ye getirebilir. Bu, sadece ana yatırımcıya değil, işletmenin büyümesi için gerekli olan kritik yeteneklere de kapı açar.
  2. Diğer Vize Türlerinden Farkı: L-1 (şirket içi transfer), H-1B (özel meslekler) veya O-1 (olağanüstü yetenek) gibi vize türlerinden farklı olarak, E-2 çalışan vizesi süreci daha hızlı ve vize kotalarından bağımsızdır. E-2 çalışanı vizesi için başvuruyu ABD’deki E-2 işletmesi yapar ve bu, işin acil ihtiyaçlarına hızlı çözüm sağlar.
  3. Gereklilik: E-2 çalışanı başvurularında, kişinin yönetici/denetleyici bir rolü olduğu veya işletmenin etkin çalışması için vazgeçilmez bir uzmanlık seviyesine sahip olduğu kanıtlanmalıdır. Bu kilit personelin geçici olarak ABD’de kalması ve bir süre sonra yerel personel ile değiştirilmesi hedeflenir.

​Bu esneklik, Türk yatırımcının kendi güvenilir ve deneyimli ekibinin bir kısmını ABD’ye taşımasına olanak tanır, bu da işletmenin ilk yıllarında başarı şansını artırır.

​25. Vize Reddi Durumunda Yapılacaklar ve Başvuruyu Güçlendirme Yolları

E2 yatırımcı vizesi başvurularının reddedilmesi nadir bir durum değildir, ancak bir ret kararı sürecin sonu anlamına gelmez. E-2 vizesi, göçmen olmayan bir vize olduğu için ret kararına karşı itiraz süreci yoktur, ancak yatırımcı yeniden başvuru yapma hakkına sahiptir.

  1. Ret Nedeninin Analizi: Reddin nedeni (örneğin, “marjinal olmama şartı karşılanamadı,” “yatırım yeterince önemli değil,” “yatırım risk altında değil”) konsolosluk memurunun kararıyla birlikte belirtilir. Başvuru sahibi, öncelikle bu nedeni hukuki açıdan detaylıca analiz etmeli ve eksiklikleri gidermelidir.
  2. Dosyanın Güçlendirilmesi: İkinci başvuruda, ret nedenini doğrudan adresleyen yeni ve ek kanıtlar eklenmelidir. Örneğin, marjinalite nedeniyle ret geldiyse, daha fazla ABD çalışanı işe almak veya kira ve ekipman alımlarıyla yatırım miktarını artırarak “önemli yatırım” kanıtını güçlendirmek gerekir.
  3. İş Planının Revizyonu: İş planı, ret nedenine göre revize edilmeli, finansal projeksiyonlar ve istihdam taahhütleri daha agresif ve gerçekçi hale getirilmelidir.
  4. Hukuki Destek: İlk başvurunun reddedilmesi durumunda, ikinci başvurunun mutlak surette deneyimli bir göçmenlik avukatı tarafından yönetilmesi ve konsolosluk memurunun endişelerini tamamen giderecek şekilde yeniden yapılandırılması hayati önem taşır.

​Yeniden başvuru süreci, reddedilen ilk başvurudan daha güçlü ve ikna edici olmalıdır.

​26. E2 Vizesiyle Green Card’a Giden Yollar

E2 yatırımcı vizesi doğrudan bir Green Card (daimi ikamet) yolu sağlamaz, ancak yatırımcıya ABD’de kalıcı ikamete geçiş için gerekli zemin ve zamanı yaratır. E-2 vizesi sahiplerinin Green Card alabileceği başlıca yollar şunlardır:

  1. EB-1C Yöneticiler/Üst Düzey Yöneticiler Vizesi: Eğer yatırımcı, ABD’deki E-2 işletmesini (en az bir yıl faaliyet göstermiş olmalı) yönetirken, aynı zamanda Türkiye’deki bir şirketin de bir yıl boyunca yönetici/üst düzey yönetici pozisyonunda çalışmışsa, EB-1C’ye başvurabilir. Bu, E-2’nin en mantıklı Green Card geçiş yoludur.
  2. EB-2 NIW (Ulusal Çıkar Muafiyeti): E-2 işletmesi, ABD’nin ulusal çıkarlarına önemli katkılar sağlıyorsa (örneğin çığır açan bir teknoloji geliştiriyorsa veya yüksek sayıda ABD’li uzmanı istihdam ediyorsa), yatırımcı EB-2 NIW’ye başvurabilir.
  3. Aile Bazlı Vize: E-2 sahibinin ABD vatandaşı veya daimi ikamet sahibi bir aile üyesi varsa, aile birleşimi yoluyla Green Card alabilir.

​E-2 vizesi, yatırımcıya ABD’de kalırken bu Green Card kategorileri için kanıt (işletme büyümesi, istihdam yaratma, ulusal çapta tanınırlık) toplama fırsatı sunar.

​27. E2 Vizesi Yatırımcı Maaşı: Yaşam Standardı ve Geçim

​E-2 vizesinde, yatırımcının aldığı maaş, işletmenin “marjinal olmama” şartının incelenmesinde kritik bir rol oynar.

  1. Makul Maaş: Yatırımcı, ABD’de geçimini sağlamak için bir maaş almalıdır, ancak bu maaşın miktarı, işletmenin tüm kârını tüketmeyecek makul bir seviyede olmalıdır. Konsolosluk, yatırımcının maaşının o bölgedeki aynı sektördeki yönetici pozisyonları için ödenen ortalama maaşlarla uyumlu olup olmadığını kontrol eder.
  2. Kârın Ötesi: Maaş ödendikten sonra bile, işletmenin net kâr elde etme veya istihdam yaratma kapasitesine sahip olması gerekir. Eğer işin tüm kârı sadece yatırımcının maaşına gidiyorsa, bu, işin marjinal olduğu şüphesini doğurur ve ret nedeni olabilir.
  3. Finansal Projeksiyon: İş planında (bkz. Bölüm 21), yatırımcının maaşı bir gider olarak gösterilmeli ve bu maaşın işletmenin genel finansal sağlığını olumsuz etkilemediği netleştirilmelidir. Yatırımcı maaşının ABD’deki yaşam standartlarını karşılayacak düzeyde olması beklenir.

​Doğru bir maaş stratejisi, hem yatırımcının geçimini sağlar hem de işletmenin kârlılığını kanıtlayarak E-2 vizesi başvurusunu güçlendirir.

​28. E2 Yatırımı için Kullanılabilecek Finansman Kaynakları

​E-2 yatırımının “risk altında” ve “kaynağının yasal” olduğu kanıtlanmalıdır.

  1. Kendi Sermayesi (En Güçlü Kanıt): Başvuru sahibinin kişisel birikimleri, miras, gayrimenkul satışı veya yasal olarak elde edilmiş diğer kişisel fonlar en güçlü ve en çok tercih edilen finansman kaynağıdır. Bu fonların kaynağının (Türkiye’deki banka hesaplarından transfer veya mülk satışı) ispatı zorunludur.
  2. Teminatlı Borçlar (Sınırlı Kabul): Yatırımcının kişisel varlıkları (ABD dışındaki ev veya başka bir ticari işletme) ile teminat altına alınmış bir banka kredisi, yatırım olarak kabul edilebilir. Ancak yatırımcının ABD’deki E-2 işletmesinin varlıkları ile teminatlandırılmış borçlar (örneğin, bankanın yeni kurulan işletmenin envanterini teminat alması) genellikle “risk altında” kabul edilmediği için uygun değildir.
  3. Gayrimenkul Yatırımı ve Pasif Varlıklar: Sadece gayrimenkul satılarak elde edilen nakit, yasal kaynak olarak kabul edilir. Ancak pasif yatırımlar (hisse senetleri) direkt yatırım olarak kullanılamaz; hisse senetleri satılıp elde edilen nakit, E-2 işletmesine yatırılmalıdır.

​Finansman kaynağının yasal ve net bir şekilde belgelenmesi, E-2 başvurusunun en zorlayıcı ve detaylı gerekliliklerinden biridir.

​29. E2 Vizesi İşlemlerinde Muhasebeci (CPA) ve Avukatın Önemi

E2 yatırımcı vizesi başvuru sürecinin başarısı, muhasebeci (Certified Public Accountant – CPA) ve göçmenlik avukatının profesyonel işbirliğine bağlıdır.

  1. Göçmenlik Avukatı: Tüm hukuki belgelerin hazırlanmasından, vize kriterlerine uygunluğun hukuki analizinden, iş planının hukuki gerekliliklere uygunluğunun denetiminden ve konsolosluk mülakatına hazırlıktan sorumludur. Hukuki risklerin belirlenmesi ve minimize edilmesi avukatın temel görevidir.
  2. CPA (Muhasebeci): Yatırımın “önemli” olduğunu kanıtlayan tüm finansal dökümanların (banka transferleri, harcama kanıtları, işletme değerlemesi) düzenlenmesinden ve E-2 standartlarına uygun olarak sunulmasından sorumludur. Ayrıca, iş planındaki finansal projeksiyonların (kâr-zarar, nakit akışı) gerçekçi ve E-2’nin “marjinal olmama” şartını karşıladığını doğrulamakla yükümlüdür.

​Her iki profesyonelin de ABD göçmenlik hukuku ve mali mevzuatında deneyimli olması, başvurunun kalitesini ve onay şansını dramatik şekilde artırır.

​30. Sonuç ve Başvuru Çağrısı: Yatırımınızı Doğru Yönlendirin

E2 yatırımcı vizesi almak, sadece finansal bir karar değil, aynı zamanda geleceğinizi ve ailenizin Amerika’daki yaşamını şekillendirecek stratejik bir karardır. Başarılı bir E2 yatırımcı vizesi başvurusu, doğru işin seçilmesine, yatırımın “önemli” ve “risk altında” olduğunun somut olarak kanıtlanmasına ve işletmenin “marjinal olmama” şartını istihdam yaratarak veya yüksek kâr potansiyeli göstererek karşılamasına bağlıdır. Franchise, üretim veya teknoloji gibi işler, bu kriterleri doğaları gereği daha kolay karşılar.

​Yatırım yolculuğunuzun her aşamasında (iş seçimi, durum tespiti, iş planı yazımı ve vize dilekçesinin hazırlanması) profesyonel danışmanlık almak, vize reddi riskini en aza indirecektir. Bu karmaşık süreçte yol göstermesi, başvuru dosyanızı kusursuz bir şekilde hazırlaması ve size ABD konsolosluk mülakatına hazırlanmanız için destek vermesi için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Amerika’da olağanüstü işinizi kurmak için ilk adımı bugün atın!

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın