Giriş: Şirket Kurulumu ve Askerlik Yükümlülüğüne Genel Bakış
Soruya İlişkin Özet Hukuki Cevap ve Durum Tespiti
Yurt dışında bir şirket kurma eylemi, Türk vatandaşlarının askerlik yükümlülüklerini erteleme veya kesin muafiyet yoluyla yerine getirmiş sayılma sürecinde tek başına yeterli bir koşul teşkil etmemektedir. Hukuki rahatlama, şirketin varlığından ziyade, kişinin bu şirket aracılığıyla Türk hukukunda tanımlanan “bir meslek veya sanatı icra edenler” statüsüne girmesi ve belirlenen yasal süreleri doldurması esasına dayanmaktadır.
Bu bağlamda yükümlü, iki temel hukuki mekanizmayı kullanmak durumundadır: Yurt Dışı Ertelemesi (Geçici Tecil) ve Dövizle Askerlik Hizmeti (Daimi Muafiyet). Nihai amaç olan daimi muafiyetin elde edilebilmesi için, girişimcinin yurt dışında aralıksız veya kümülatif olarak en az 1095 gün (üç yıl) boyunca fiilen profesyonel faaliyette bulunduğunu resmi makamlarca kanıtlaması gerekmektedir. Dolayısıyla, şirket kurmak bir başlangıç noktası olup, hukuki yükümlülük esas olarak mesleği fiilen icra etme süresi ve ikamet şartlarının titizlikle yerine getirilmesine bağlıdır.
Hukuki Dayanak: Askeralma Kanunu ve Yaş Sınırları
Türk askerlik yükümlülüklerine ilişkin güncel temel düzenleme, 7179 Sayılı Askeralma Kanunu’dur. Bu kanunun 39/1 maddesi, yurt dışında ikamet eden ve çalışan vatandaşların askerlik hizmetine dair usul ve esasları belirlemektedir. Bu hükümler çerçevesinde, yurt dışı askerlik işlemleri için kritik kabul edilen yasal yaş sınırı, yükümlünün 35 yaşını doldurduğu yılın sonuna kadardır. Başvuru işlemlerinin ve gerekli koşulların bu süre zarfında tamamlanması zaruridir.
Kanun, 25 Haziran 2019 tarihinde kabul edilmiş olup, bu tarihten önce yürürlükte olan 1111 sayılı Askerlik Kanunu’na göre yaş sınırı 38 olarak belirlenmişti. Mevzuat değişikliği nedeniyle, 26 Haziran 2019 tarihinden önce askerlik ertelemesi hakkını 38 yaşına kadar elde etmiş olan yükümlülerin kazanılmış hakları korunmaya devam etmektedir. Bu durum, hukuki istikrar ilkesinin bir yansımasıdır ancak yeni başvuru yapacak veya mevcut ertelemeyi yenileyecek olan tüm yükümlüler için 35 yaş sınırı geçerlidir.
Temel Kavramlar: Tecil ve Dövizle Askerlik
Yurt dışı yükümlülüklerinin yönetilmesi, iki ana kavram etrafında şekillenir. İlk olarak, Tecil veya Erteleme adı verilen süreç, henüz yasal süreyi (1095 gün) doldurmamış yükümlülere tanınan, hizmetlerini geçici olarak erteleme hakkıdır. Bu erteleme hakkı, kişiyi askerlik şubesi nezdinde kaçağa düşmekten korur ve yurt dışındaki yasal statülerini muhafaza etmelerini sağlar.
İkinci ve nihai aşama ise Dövizle Askerlik Hizmeti olarak adlandırılır. Bu uygulama, belirlenen şartları (başta 1095 gün fiili çalışma/ikamet ve yaş sınırı) sağlayan ve Türk Devleti tarafından belirlenen döviz miktarını ödeyen yükümlülerin, askerlik hizmetini fiilen yapmadan tamamlamış sayılmaları (“askerlik hizmetini yapmış sayılma”) sonucunu doğuran kesin muafiyet mekanizmasıdır. Her iki sürecin başvuruları, T.C. Dış Temsilcilikleri (Konsolosluklar/Büyükelçilikler) aracılığıyla şahsen yapılmalıdır.
Yurt Dışı Askerlik Mekanizmaları: Geçici Ertelemeden Kesin Muafiyete
Askerlik Ertelemesi (Tecil) Şartları ve Süreci
Dövizle askerlik hizmetinden yararlanma şartlarını henüz yerine getirmemiş (1095 günden az süre çalışmış) yükümlüler için geçici erteleme, hukuki statüyü korumanın ilk ve zorunlu adımıdır. Bu mekanizma, kişinin yurt dışındaki iş hayatına ve ikametine devam edebilmesi için kritik öneme sahiptir.
Ertelemeden yararlanabilmek için belirlenen genel uygunluk şartları şunlardır: Yükümlünün yabancı bandıralı gemilerde gemi adamı statüsünde çalışıyor olması veya yurt dışında bir meslek/sanat icra ediyor olması gerekir. Yükümlünün, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi görevlisi olarak yurt dışında bulunmaması ve Türk bandıralı gemilerde çalışmaması şarttır. Ayrıca, adli makamlarca aranan veya kesinleşmiş hapis cezası kararı bulunan şahıslardan olmamak esastır. En önemlisi, yükümlünün, dövizle askerlik hizmeti dışında başka bir askerlik hizmet şekliyle fiili askerlik hizmetine başlamamış olması gerekir.
Bu geçici erteleme süreci, nihai amaca ulaşmak için bir hazırlık dönemi olarak işlev görmektedir. Hukuki düzenlemelere göre, daha önce sağlanan geçici ertelemenin herhangi bir sebeple iptal edildiği durumlarda dahi, bu tarihten önce yurt dışında fiilen çalışılan süreler, dövizle askerlik hizmeti için gerekli olan kümülatif çalışma süresinden sayılmaktadır. Bu yapı, yurt dışında iş kuran veya çalışan bireylerin, 1095 günlük süreyi kademeli olarak doldurmalarına olanak tanıyan önemli bir hukuki geçiş yoludur. Bu nedenle, girişimcilerin yurt dışındaki faaliyetlerine başlar başlamaz derhal geçici erteleme başvurusunda bulunarak 1095 günlük sürenin işlemeye başlamasını sağlamaları bir zorunluluktur.
Dövizle Askerlik Hizmeti ve 1095 Gün Kuralı
Dövizle askerlik hizmeti, yükümlünün yasal hizmet süresini tamamlamış sayılmasını sağlayan nihai adımdır. Bu statüye ulaşmanın iki temel direği vardır: 1095 günlük fiili icraat kuralı ve mali yükümlülük.
Askeralma Kanunu, yükümlünün yurt dışında toplamda en az 1095 gün süreyle (üç tam yıl) fiilen bir meslek veya sanatı icra ettiğini ya da gemi adamı olarak çalıştığını ispat etmesini mutlak bir şart olarak belirler. Bu süre şartının sağlanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti tarafından belirlenen döviz tutarının ödenmesi gerekir. Bu iki şartın eş zamanlı olarak yerine getirilmesiyle kişi, askerlik hizmetini yapmış sayılma statüsünü kazanır ve muafiyet kesinleşir.
Sürecin bütünlüğünü korumak adına, Askeralma Kanunu, yükümlülerin yurt içinde fiili askerlik hizmetine başlamış olmalarını kesin bir engel olarak kabul etmektedir. Dövizle askerlik hizmeti, yaşamını ve kariyerini yurt dışında kurmuş ve Türkiye’de uzun süreli hizmet yapması ekonomik veya kişisel olarak aşırı yük teşkil eden bireyler için tasarlanmıştır. Bu nedenle, yükümlünün, dövizle askerlik hizmeti dışında herhangi bir statüde yurt içinde fiili askerlik hizmetine başlaması veya başlamaya teşebbüs etmesi, (erteleme hakkı sona erse dahi) Dövizle Askerlik başvurusunun derhal reddedilmesine yol açar. Bu kural, kişinin yurtdışı yaşamına olan devamlı bağlılığını ve yurt içi hizmetten kaçınma amacını teyit etmeye yöneliktir.
Girişimci Statüsü: “Meslek veya Sanatı İcra Edenler” Kimlerdir?
Kanun Kapsamında Şirket Sahibinin Statü Belirlemesi: “Meslek veya Sanatı İcra Edenler”
Yurt dışında kendi şirketini kuran, yöneten veya ortak olan yükümlüler, hukuki olarak ne bir işçi (bir iş sözleşmesine bağlı çalışan) ne de sadece ikamet eden kişi olarak kabul edilirler. Bu kişiler, 7179 Sayılı Kanun kapsamında “Bir meslek veya sanatı icra edenler” kategorisinde sınıflandırılırlar. Bu kategori, aynı zamanda serbest meslek sahiplerini (şahıs şirketi sahipleri, self-employed statüsündeki profesyoneller) de kapsar.
Bu statü, başvuru sürecinde ibraz edilecek belgelerin niteliği açısından kritik bir ayrım yaratır. Bir çalışanın (işçi) kanıtı, genellikle standart bir iş sözleşmesi ve sigorta kayıtlarıyken, bir girişimci veya meslek icra edenin kanıtı, 1095 günlük süreyi kapsayan resmi ticari kayıtlar, vergi beyannameleri ve faaliyet belgelerinden oluşmak zorundadır. Yurt dışında kurulan şirketin aktif ve sürekli bir faaliyet gösterdiğini ispatlama yükümlülüğü, tamamen girişimcinin üzerindedir.
İkamet İzni Tuzağı: Çalışma Statüsünün Önemi
Dövizle askerlik başvurularının kabulünde, yükümlünün yurt dışında sahip olduğu ikamet ve çalışma izinlerinin niteliği belirleyici bir rol oynamaktadır. Kişinin, yabancı ülkenin resmi makamlarından alınmış ve toplamda en az üç yıl süreli oturma veya çalışma iznine sahip olması gerekir.
Ancak, iznin süresinden ziyade dayanağı esastır. Hukuki incelemeler, ikamet izninin mutlaka “İşveren – İşçi statüsünde” elde edilmiş olması gerektiğini göstermektedir. Başka dayanaklara (örneğin, öğrencilik, mültecilik, sığınmacılık, mülkiyet sahipliği veya aile birleşimi gibi ekonomik faaliyetle doğrudan bağlantılı olmayan basit ikamet izinleri) dayanılarak alınan izinler, kural olarak Dövizle Askerlik hakkı vermez. Bu durum, kanun koyucunun niyetinin sadece yurt dışı ikameti değil, aynı zamanda yurt dışı ekonomisine aktif katılımı ve yerleşmişliği tescil etmek olduğunu göstermektedir. Şirket kuranların, vize başvurusunu yaparken bu ticari statülerini açıkça belirten izin türünü almış olmaları şarttır.
Çifte Vatandaşlık Sahiplerine Sağlanan Muafiyet
Çok vatandaşlığa sahip Türk vatandaşları için kanun, askerlik hizmeti yükümlülüklerinin yerine getirilmesi konusunda önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Bu kişilerin, çifte vatandaşlık durumlarını kanıtlamaları halinde, normalde talep edilen 1095 günlük fiili çalışma veya meslek icra etme şartından muaf tutulmaktadırlar.
Bu muafiyet, sürecin idari yükünü radikal bir biçimde azaltmaktadır. Çok vatandaşlık sahipleri, sadece yurt dışı ikametlerini ispat eden belgelerle, 35 yaş sınırını aşmamış olmaları şartıyla, belirlenen döviz miktarını ödeyerek Dövizle Askerlik hizmetinden faydalanabilirler. Bu uygulama, Türkiye Cumhuriyeti’nin, çok vatandaşlığa sahip olan ve yurt dışı yerleşmişliği yüksek kabul edilen diasporaya yönelik uyguladığı politik bir teşvik olarak değerlendirilmektedir. Girişimciler için, çifte vatandaşlık elde etme imkânı, 1095 günlük karmaşık çalışma kanıtlama yükümlülüğünü ortadan kaldırarak hukuki riski en aza indiren stratejik bir yol sunar.
1095 Günlük Faaliyetin Kanıtlanması: Üçlü Kanıt Yükümlülüğü
Yurt dışında şirket kuran yükümlülerin Dövizle Askerlik başvurularının kabul edilmesi, üç temel ve eş zamanlı kanıt yükümlülüğünün yerine getirilmesine bağlıdır. Bu “Üçlü Kanıt Yükümlülüğü” (The Triple Proof Burden), statü, fiili icraat ve fiziksel mevcudiyetin 1095 gün boyunca kesintisiz veya kümülatif olarak sağlandığını ispatlamayı gerektirir.
Şirket Sahipleri İçin Zorunlu Belgeler ve Resmi Onay Zorunluluğu
- Oturma ve Çalışma İzin Belgesinin İspatı (Statü Kanıtı): Yabancı ülkenin resmi makamlarından alınmış, toplamı en az üç yıl (1095 gün) süreli oturma veya çalışma izninin sunulması zorunludur. Şirket sahibi için bu, şirketin faaliyetine bağlı olarak verilen İşveren/Girişimci vizesi/izni olmalıdır.
- Fiili Meslek İcrasını Gösterir Belgenin Niteliği (Uygulama Kanıtı): Bu, girişimci statüsündeki yükümlü için en zorlu adımdır. Bulunulan ülkede en az toplam 1095 gün süreyle fiilen bir meslek veya sanatı icra edildiğini gösteren resmi makam belgesi talep edilir. Pasif şirket sahipliği bu şartı sağlamaz; aktif, sürekli bir ticari faaliyeti kanıtlamak gerekir. Girişimciler için bu belge genellikle şunlardır:
- İşletmenin aktif statüsünü ve kesintisiz kaydını gösteren Ticaret Sicil kayıtları.
- Zorunlu yerel vergi beyannameleri (Gelir, Kurumlar veya KDV) ve ödeme makbuzları. Bu belgeler, şirketin gerçekten aktif olduğunu ve yurt dışı ekonomik sistemine entegre olduğunu gösteren de facto kanıtlardır.
- Serbest meslek veya şahıs şirketi sahipleri için, sürekli mesleki kayıtlarını ve vergi mükellefiyetlerini gösteren resmi belgeler sunulmalıdır.
Kanun koyucunun bu belgelerle aradığı, sadece şirketin kaydı değil, yükümlünün o ülkede yerleşmiş ve geçimini sağlayan bir ticari faaliyet yürüttüğünün kanıtlanmasıdır. Bu, düşük hacimli olsa bile sürekli bir ticari faaliyeti ispat etme zorunluluğu getirir. Ayrıca, yurt dışında düzenlenen tüm belgelerin, Konsolosluklar tarafından kabul edilebilmesi için genellikle yerel noter onayı, gerektiğinde resmi tercüme ve uluslararası antlaşmalara göre Apostil veya konsolosluk tasdiki işlemlerinden geçmesi gerekmektedir.
- Yurt Dışı İkametin İspatı (Fiziksel Mevcudiyet Kanıtı): Yükümlü, fiilen yabancı ülkede bulunduğunu gösteren, işlem görmüş sayfaları dahil umuma mahsus T.C. pasaportunu sunmak zorundadır. Bu pasaport kayıtları, kişinin yurt dışındaki mevcudiyetinin 1095 günlük süreyi kapsadığını teyit eder.
Dökümantasyon Matrisi: Girişimci/Serbest Meslek Sahibi Statüsü (Meslek İcra Edenler)
Kanıt Yükümlülüğü | Gereken Belge Türü | Asgari Süre | Kaynak/Doğrulama Makamı |
Statü (Oturma İzni) | Çalışma veya işveren hakkı sağlayan ikamet/çalışma izni | Toplam 3 yıl (1095 gün) | Yabancı Resmi Makamlar |
İcraat (Fiili Faaliyet) | İşletmenin ticari faaliyetini ve vergi mükellefiyetini gösterir resmi belgeler | Toplam 1095 gün | Yabancı Resmi Makamlar / Muhasebe Kayıtları |
Mevcudiyet (İkamet) | T.C. Pasaportunun işlem görmüş sayfaları (Giriş/Çıkış Mühürleri) | Toplam 1095 gün | Konsolosluk/MSB Kayıtları |
Kimlik | T.C. Kimlik Kartı ve biyometrik fotoğraf | N/A | Konsolosluk Talimatları |
184 Gün Kuralı: En Büyük Hukuki Risk
Yurt dışı askerlik ertelemesi ve Dövizle Askerlik hakkının devamı için en kritik idari risk, Türkiye’de geçirilen süreye ilişkin sınırlamalardır. Erteleme süresi içinde veya 1095 günlük çalışma süresi boyunca, yükümlünün herhangi bir takvim yılında (1 Ocak – 31 Aralık) toplam olarak altı ay (184 gün dahil) fazla süreyle yurt içinde kalmaması gerekmektedir.
Bu sürenin hesaplanmasında hassas davranmak gerekir. Hesaplama, tam gün (24 saat) esasına göre yapılmakta olup, giriş ve çıkış tarihleri de hesaplamaya dahil edilir. Bu durum, gün sayısının hesaplanmasında (iki tarih arasındaki gün farkı eksi bir yerine, giriş ve çıkış günlerinin tamamının Türkiye’de geçirilmiş sayılması gibi) yanılgılara yol açabilir.
Bu 184 günlük sürenin bir takvim yılında aşılması, yükümlünün yararlanma şartlarını kaybettiği anlamına gelir ve erteleme işleminin derhal sonlandırılmasına yol açar. Hak kaybı sadece geçici ertelemeyle kalmaz; şartların kaybedilmesi, kişinin Dövizle Askerlik hakkından yararlanma yeteneğini de tehlikeye sokar. Bu nedenle, girişimcilerin yurt dışı ikametgâhlarına olan bağlılıklarını pasaport giriş-çıkış mühürleriyle kanıtlamaları, ticari faaliyet kanıtları kadar önemlidir.
Dövizle Askerlik Başvuru Süreci ve İdari Riskler
Başkonsolosluğa Şahsen Başvuru Zorunluluğu
Askerlik yükümlülüklerinin erteleme veya dövizle askerlik kapsamında yerine getirilmesi süreci, Türk dış temsilcilikleri, yani konsolosluklar veya büyükelçilikler aracılığıyla yürütülür.
İlk erteleme başvurusu için yükümlülerin bizzat konsolosluklara müracaat etmesi zorunludur. Posta yoluyla başvuru kabul edilmemektedir, ancak bazı müteakip ertelemeler (gemi adamları hariç) posta ile yapılabilmektedir. Bu şahsen başvuru zorunluluğu, konsoloslukların yükümlünün yurt dışındaki fiziksel mevcudiyetini, kimlik doğrulamasını ve ilk statü (çalışma izni) belgelerinin orijinalini yerinde incelemesini sağlar. Bu prosedür, özellikle evrakları standart bir işçi sözleşmesine dayanmayan girişimcilerin, statülerini ilk elden teyit etmeleri açısından büyük önem taşır.
Başvuru yapmadan önce, konsolosluk.gov.tr adresi üzerinden randevu alınması gerekmektedir. İdari konularda ön bilgi veya destek almak isteyen yükümlüler, 7 gün 24 saat hizmet veren Konsolosluk Çağrı Merkezi’ni (+90 312 292 29 29) kullanabilirler.
Başvurunun Reddi ve İdari Yargı Yolu
Dövizle askerlik başvurularının değerlendirilmesi ve karara bağlanması idari bir işlemdir. Başvurular, yasal şartlar (1095 gün, 35 yaş sınırı, uygun statü) sağlanmadığı veya sunulan belgeler fiili icraatı kanıtlamakta yetersiz kaldığı takdirde reddedilebilir.
Başvurunun reddedilmesi durumunda, yükümlülerin idari yargı yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. İdari bir işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, Türkiye’de İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) çerçevesinde “İdari İşlemlerin İptal Davası” açılabilir. Başvurunun reddi kararı genellikle sunulan yabancı belgelerin fiili icraat kanıtını yeterince sağlamadığı gerekçesine dayanmaktadır. Bu noktada, idari davalar konusunda uzmanlaşmış hukuki danışmanlık almak, MSB’nin veya konsolosluğun yabancı ticari belgeler üzerindeki yorumunu hukuki zeminde tartışmaya açmak için elzemdir.
Askerlik Hakkının İptaline Yol Açan Durumlar
Erteleme hakkı bir kez elde edilse bile, bazı durumların ortaya çıkması bu hakkın derhal sonlandırılmasına neden olur:
- Yararlanma Şartlarının Kaybedilmesi: Yükümlünün, çalışma veya ikamet iznini kaybetmesi, resmi görevli sıfatı kazanması veya askerliğe elverişli olmama durumu hariç başka bir statüde hizmete başlaması halinde hak sona erer.
- Yurt İçinde Fazla Kalma: Daha önce detaylandırıldığı gibi, herhangi bir takvim yılında toplam 184 günden fazla süreyle yurt içinde kalmak, erteleme işleminin sonlandırılmasını gerektirir.
- Kesin Dönüş veya Sınır Dışı Edilme: Yurda kesin dönüş yapan veya sınır dışı edilen kişilerin erteleme/muafiyet işlemleri iptal edilir.
Bu şartların kaybedilmesi durumunda, ilgili konsolosluklar, durumu tespit edilen yükümlülerin kimlik bilgilerini başvurunun iptali için yerli askerlik şubelerine bildirir. Hakkı iptal edilen kişilerin, Askeralma Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca yeniden dövizle askerlik hizmetinden yararlanabilmeleri mümkün değildir.
Sonuç ve Girişimciler İçin Eylem Planı
Yurt dışında şirket kurarak askerlik yükümlülüğünü hafifletme amacı güden girişimciler için, hukuki statülerini güvence altına almaları, titiz bir belge yönetimi ve yasal süreçlere eksiksiz uyum göstermeleri gerekmektedir. Şirket kurmak, muafiyet hakkını doğuran bir eylemden ziyade, bu hakkı elde etme yolunda atılan ilk adımdır.
Hukuki Tavsiyeler ve Planlama
- Statü Odağı: Yurt dışında elde edilen ikamet izninin, mutlaka işveren veya serbest meslek sahibi statüsüne (ekonomik faaliyete dayalı izin) dayanması esastır. Yatırımcı veya pasif ikametgâh statüsü sağlayan izinler, hukuki dayanak açısından yetersiz kalabilir.
- Kayıtların Eksiksizliği: 1095 günlük fiili meslek icrasını kanıtlamak için, şirketin aktif ticari faaliyetlerini, vergi beyannamelerini ve resmi kayıtlarını kronolojik olarak düzenli ve hatasız tutmak hayati önem taşır. Konsolosluk, aktif bir taahhüt aradığı için, düşük gelirli dahi olsa sürekli bir ticari faaliyete dair resmi kanıtlar sunulmalıdır.
- Erken Başvuru Stratejisi: Yurt dışı faaliyetlere başlanır başlanmaz derhal ilk erteleme başvurusunun yapılması, 1095 günlük sürenin resmi olarak işlemeye başlamasını sağlaması açısından kritik bir stratejidir.
- Çifte Vatandaşlık Değerlendirmesi: Çok vatandaşlık hakkına sahip olanların, 1095 günlük çalışma şartından muaf tutulması nedeniyle , bu statüye sahip olan veya bu statüyü elde edebilecek olan yükümlülerin, süreçlerini bu avantaj üzerinden yürütmeleri önerilmektedir.
Belge Hazırlığı ve Risk Yönetimi
Başvurunun Dış Temsilcilikler tarafından değerlendirilmesi, yabancı ülkelerin farklı ticari sistemlerinden kaynaklanan belge çeşitliliğini içerir. Bu durum, başkonsoloslukların belgelerin kabulünde yerel yorumlar yapmasını gerektirir. Bu nedenle, yükümlünün ikamet ettiği ülkenin T.C. Konsolosluğu ile önceden iletişim kurarak, o ülke makamlarından alınmış hangi spesifik ticari veya vergi belgesinin “fiili meslek icrası” şartını karşıladığını teyit etmesi zorunludur.
Yabancı resmi makamlardan alınmış belgelerin, Konsolosluğa ibraz edilmeden önce yasal tasdik (Apostil veya mahalli makam tasdiki) ve gerektiğinde yeminli tercüme işlemlerinden geçirilmesi, başvurunun idari nedenlerle reddedilme riskini azaltacaktır.
Yurt İçi Kalma Süresi (184 Gün Kuralı) Risk Analizi
Kriter | Kural Detayı | İhlal Sonucunun Ağırlığı | Önerilen Önleyici Kontrol |
Süre Sınırı | Bir takvim yılında toplam 184 günü aşmamalıdır (giriş-çıkış günleri dahil). | Erteleme hakkının derhal iptali ve Dövizle Askerlik başvuru hakkının kalıcı kaybı. | Yıllık seyahat günlüğü tutulmalı ve 1 Ocak itibarıyla sıfırlanan kümülatif süre titizlikle izlenmelidir. |
Hesaplama Esası | Tam gün (24 saat) esas alınır; giriş ve çıkış günleri genellikle ikamet edilmiş sayılır. | Yanlış gün hesabı ve süre ihlali nedeniyle hukuki statünün tehlikeye girmesi. | Toplam kalınan süre, en katı hesaplama yöntemine göre (giriş-çıkış günleri dahil) hesaplanmalı ve 150 gün seviyesinde kırmızı alarm verilmelidir. |
Pasaport İspatı | En az 1095 gün fiilen yurt dışında bulunmayı gösterir pasaport kayıtları. | Çalışma izni süresi dolsa bile fiziksel mevcudiyet kanıtlanamazsa muafiyet riski. | Pasaport mühürleri ile çalışma sürelerinin örtüşmesi sağlanmalı, konsolosluk nezdinde teyit edilemeyen uzun boşluklardan kaçınılmalıdır. |