Karadağ’ın Avrupa Birliği Üyeliği Potansiyeli: 2028’e Giden Yolda Kapsamlı Bir Analiz

Karadağ, Batı Balkan devletleri arasında Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinde en önde gelen aday ülke konumundadır. Bu pozisyon, Haziran 2024’te Kuralın Üstünlüğü (IBAR) alanındaki olumlu ara değerlendirme raporunun alınmasıyla perçinlenmiştir. Bu kritik kilometre taşı, yedi yıllık bir durgunluk döneminin ardından müzakerelerin önünü açmış ve ülkeye benzeri görülmemiş bir ivme kazandırmıştır. Mevcut siyasi konsensüs ve reformlara yönelik artan siyasi irade, Karadağ’ın 2028 yılına kadar AB’ye katılma hedefini gerçekçi bir olasılık haline getirmektedir.

Bununla birlikte, bu süreç kırılganlığını korumaktadır. Sürekli siyasi istikrarsızlık, kamu yönetimindeki kapasite eksiklikleri ve yolsuzlukla ve organize suçla mücadelede köklü sorunlar, reform çabaları için kalıcı engeller oluşturmaktadır. Sırbistan ve Rusya’dan gelen dış etkilerin hassas iç dengeyi bozma potansiyeli devam etmektedir. Karadağ’ın fiili para birimi olarak tek taraflı avro kullanması, hukuki ve kurumsal açıdan benzersiz bir zorluk teşkil etmekte ve katılım sürecinin son aşamalarında ele alınması gerekmektedir.

Sonuç olarak, 2028 yılı hedefi iddialı olsa da, mevcut siyasi liderliğin reform taahhüdünü sürdürmesi ve bunları somut olarak uygulaması halinde erişilebilirdir. Bu çabanın başarısı, sadece Karadağ’ın Avrupa geleceğini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda Batı Balkanlar’a yönelik genişleme politikasının güvenilirliği ve etkinliği için de kritik bir test vakası olacaktır.


İçerik Haritası

1. Karadağ’ın AB Genişlemesindeki Yeri: Tarihsel ve Karşılaştırmalı Bir Bağlam

1.1 Adaylık Yolu: İstikrarlaşmadan Resmi Müzakerelere

Karadağ’ın Avrupa Birliği’ne entegrasyon yolculuğu, 21 Mayıs 2006’daki bağımsızlık referandumuyla birlikte resmen başlamıştır. Halkın %55,5’inin bağımsızlık lehine oy kullanmasıyla egemen bir devlet olarak ortaya çıkan ülke, hızla Avrupa’ya yönelmiştir. Bu yönelim, yeni ulusal kimliğin temel bir ilkesi haline gelmiştir ve AB entegrasyonu ikincil bir hedef değil, stratejik bir öncelik olarak ele alınmıştır.  

Bu kararlılığın somut adımları, 15 Ekim 2007’de İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın (SAA) imzalanması ve bu anlaşmanın 1 Mayıs 2010’da yürürlüğe girmesiyle atılmıştır. SAA’nın yürürlüğe girmesi, Karadağ’ın AB ile resmen ilişki kurmasını ve Avrupa geleceğine yönelik sorumlulukları üstlenmesini sağlamıştır. Ülke, 15 Aralık 2008’de AB üyeliği için resmi başvuruda bulunmuş ve 17 Aralık 2010’da Konsey tarafından aday ülke statüsü verilmiştir. Bu hızlı ilerleme, 29 Haziran 2012’de resmi katılım müzakerelerinin başlamasıyla zirveye ulaşmıştır.  

Bu süreçteki en erken ve en somut kazanımlardan biri, 19 Aralık 2009’da Karadağ vatandaşları için vize gerekliliğinin kaldırılması olmuştur. Bu adım, halk için AB’nin somut faydalarını gösteren önemli bir geri bildirim mekanizması işlevi görmüş ve Avrupa yoluna yönelik kamu desteğini pekiştirmiştir. Bu durum, erken ve elle tutulur kazanımların, gelecekteki reformlar için gerekli olan iç siyasi iradeyi ve kamu desteğini nasıl güçlendirebileceğine dair güçlü bir nedensel bağ kurmaktadır.  

1.2 Karadağ Neden Öncü: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Karadağ, Batı Balkanlar’daki diğer aday ülkeler arasında “öncü” pozisyonunu korumaktadır. Bu durumun temel kanıtı, ülkenin katılım müzakerelerinde en ileri aşamada olmasıdır. Müzakere sürecinin başlamasından bu yana Karadağ, diğer tüm adaylardan daha fazla ilerleme kaydetmiş ve bu süreçteki en zorlu alanlardan biri olan hukukun üstünlüğü konusunda en önemli adımı atmıştır.  

Karadağ, 2020 yılına gelindiğinde tüm 33 müzakere faslını açmış olan tek aday ülkedir. Bu teknik başarı, ülkenin diğer adaylarla karşılaştırıldığında ne kadar ileride olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ülkenin en büyük başarısı, katılım prosedüründe müzakerelerin açılmasına izin veren 23. ve 24. fasıllara ilişkin ara kriterleri karşılamış olmasıdır. Haziran 2024’te alınan olumlu IBAR (Ara Değerlendirme Raporu) , Karadağ’ı bu kritik eşiği geçen ilk Batı Balkan ülkesi yapmıştır.  

Bu ilerleme, AB’nin “gözden geçirilmiş genişleme metodolojisinin” etkinliğini doğrudan kanıtlamaktadır. Bu metodoloji, hukukun üstünlüğü fasıllarını “müzakere sürecinin kalbine” yerleştirmekte ve bu alanlardaki reformların genel müzakerelerin hızını belirlemesini öngörmektedir. Karadağ’ın başarısı, Brüksel’den diğer aday ülkelere yönelik güçlü bir sinyal işlevi görmektedir: katılım sürecinin canlı ve liyakate dayalı olduğu ve somut reform sonuçlarının ödüllendirileceği mesajını vermektedir. Bu durum, Karadağ’ın sadece teknik olarak değil, aynı zamanda jeopolitik olarak da AB için önemli bir referans noktası haline geldiğini göstermektedir.  

Tablo 1: AB-Karadağ İlişkisinin Temel Kilometre Taşları

TarihOlayReferans
21 Mayıs 2006Bağımsızlık referandumu.
15 Ekim 2007İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalandı.
15 Aralık 2008AB üyeliği için başvuru yapıldı.
19 Aralık 2009Karadağ vatandaşlarına vize muafiyeti tanındı.
17 Aralık 2010Karadağ’a aday ülke statüsü verildi.
29 Haziran 2012Resmi katılım müzakereleri başladı.
Haziran 2020Tüm 33 müzakere faslı açıldı.
Haziran 2024Olumlu IBAR (Ara Değerlendirme Raporu) alındı.
Aralık 20243 fasıl daha geçici olarak kapatıldı.
Haziran 20251 fasıl daha geçici olarak kapatıldı.

Tablo 2: Batı Balkan Aday Ülkelerinin Karşılaştırmalı Katılım İlerlemesi

ÜlkeMüzakerelerin BaşlangıcıAçılan Fasıl SayısıGeçici Olarak Kapatılan Fasıl SayısıYüzde Tamamlanma
Karadağ201233/337/33*21,2%*
Sırbistan201422/34*2/34*5,9%*
Arnavutluk202224/330/330%
Not: Haziran 2025 itibarıyla güncellenen verileri göstermektedir.

2. Teknik İlerleme: Katılım Mekanizmasını Çözümleme

2.1 Fasıl Müzakereleri: Durum ve Önemi

Karadağ, Haziran 2020 itibarıyla AB müktesebatını kapsayan 33 müzakere faslının tamamını açmayı başarmıştır. Ancak bu teknik başarıya rağmen, müzakereler 2017’den sonra yedi yıldan fazla bir süre boyunca yeni fasılların kapatılamamasıyla belirgin bir durgunluk dönemi yaşamıştır. Bu dönemde sadece üç fasıl geçici olarak kapatılmıştır: 25. (Bilim ve Araştırma), 26. (Eğitim ve Kültür) ve 30. (Dış İlişkiler).  

Müzakerelerdeki bu uzun süreli duraksama, önceki hükümetlerin yaşadığı “siyasi irade eksikliğinin” ve kurumsal felcin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, Haziran 2024’teki olumlu IBAR’ın ardından süreç yeniden hızlanmıştır. Karadağ, Aralık 2024’te 7, 10 ve 20. fasılları ve Haziran 2025’te 5. faslı geçici olarak kapatarak, toplamda yedi faslı başarıyla tamamlamıştır. Bu ani ivmelenme, siyasi iradenin ve hukukun üstünlüğü alanındaki somut ilerlemenin, tüm müzakere sürecinin önündeki tıkanıklığı nasıl giderebileceğinin açık bir örneğidir. Hukuk devleti alanındaki reformlar, diğer tüm teknik fasılların ilerlemesi için bir ön koşul işlevi görmektedir.  

2.2 IBAR Kilometre Taşı: 23. ve 24. Fasıl’ın Stratejik Önemi

Haziran 2024’te Avrupa Komisyonu’nun Karadağ’a olumlu bir IBAR vermesi, ülkenin katılım tarihinde “tarihi bir gün” olarak nitelendirilmiştir. Bu rapor, Karadağ’ın, katılım müzakerelerinin en önemli fasılları olarak kabul edilen 23. (Yargı ve Temel Haklar) ve 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasıllarındaki ara kriterleri karşıladığını onaylamıştır. Başarı, yargı reformu, yolsuzlukla mücadele ve organize suçla mücadele gibi alanlarda son dönemde yapılan yasama ve stratejik reformların bir sonucudur.  

IBAR’ın alınması, iki temel stratejik işlev görmektedir: birincisi, iç siyasette hükümetin Avrupa yanlısı söylemini doğrulamakta ve reform çabalarını meşrulaştırmaktadır. İkincisi, AB’nin uzun süredir duraklayan genişleme politikasında ihtiyaç duyduğu “başarı hikayesini” sunmaktadır. Bu, süreci yasa çıkarma aşamasından, çok daha zor olan, etkili uygulama aşamasına taşımaktadır. Karadağ’ın bu başarısı, AB’nin liyakate dayalı yaklaşımının hala geçerli olduğuna dair bir kanıt olarak hizmet etmektedir ve bu durum, diğer aday ülkeler için de bir motivasyon kaynağı olmaktadır.  

2.3 Sonraki Adımlar ve Yol Haritaları: Kalan Fasılları Kapatmaya Yönelik İddialı Plan

IBAR’ın getirdiği ivmeyle birlikte, Karadağ hükümeti iddialı bir hedef belirlemiştir: tüm teknik müzakereleri 2026 sonuna kadar tamamlamak ve 2028’de AB’ye katılmak. Bu hedef, müzakerelerin son aşamasına girildiğine dair güçlü bir işaret olarak kabul edilmektedir.  

Ancak, bu iddia ile gerçeklik arasında önemli bir fark bulunmaktadır. Gerçekleştirilmesi gereken görevler listesi oldukça uzundur. 2026 yılı sonuna kadar kalan 27 faslın kapatılması gerekmektedir ve bazı yol haritaları, 2026’da tek başına 20 faslın kapatılmasını öngörmektedir. Bu, her şeyden önce Karadağ kamu yönetiminin idari kapasitesi için çok büyük bir yük demektir. Örneğin, 2025 yılında yayımlanan bir rapora göre, 2024 yılı için planlanan yargı reformu faaliyetlerinin sadece %22,1’i tam olarak uygulanmıştır; geri kalanı kısmen veya hiç uygulanmamıştır. Bu durum, yasa çıkarmanın bir aşama, ancak sahada etkili bir şekilde uygulamanın çok daha büyük bir zorluk olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yüksek beklentilerin karşılanamaması, iç ve dış aktörler tarafından kötüye kullanılabilecek hayal kırıklığına yol açma riskini taşımaktadır.  

Tablo 3: Karadağ’ın AB Katılım Fasıl Durumu

Fasıl NoFasıl AdıAçılış TarihiGeçici Kapanış TarihiDurum
1Malların Serbest Dolaşımı20 Haziran 2017N/AAçık
2İşçilerin Serbest Dolaşımı11 Aralık 2017N/AAçık
3Yerleşme Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi11 Aralık 2017N/AAçık
4Sermayenin Serbest Dolaşımı24 Haziran 2014N/AAçık
5Kamu İhaleleri18 Aralık 2013Haziran 2025Geçici Kapatıldı
6Şirketler Hukuku18 Aralık 2013N/AAçık
7Fikri Mülkiyet Hukuku31 Mart 2014Aralık 2024Geçici Kapatıldı
8Rekabet Politikası30 Haziran 2020N/AAçık
9Mali Hizmetler22 Haziran 2015N/AAçık
10Bilgi Toplumu ve Medya31 Mart 2014Aralık 2024Geçici Kapatıldı
11Tarım ve Kırsal Kalkınma13 Aralık 2016N/AAçık
12Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası30 Haziran 2016N/AAçık
13Balıkçılık30 Haziran 2016N/AAçık
14Ulaştırma Politikası21 Aralık 2015N/AAçık
15Enerji21 Aralık 2015N/AAçık
16Vergilendirme30 Mart 2015N/AAçık
17Ekonomik ve Parasal Politika25 Haziran 2018N/AAçık
18İstatistik16 Aralık 2014N/AAçık
19Sosyal Politika ve İstihdam13 Aralık 2016N/AAçık
20İşletme ve Sanayi Politikası18 Aralık 2013Aralık 2024Geçici Kapatıldı
21Trans-Avrupa Ağları22 Haziran 2015N/AAçık
22Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu20 Haziran 2017N/AAçık
23Yargı ve Temel Haklar18 Aralık 2013N/AAçık
24Adalet, Özgürlük ve Güvenlik18 Aralık 2013N/AAçık
25Bilim ve Araştırma18 Aralık 201218 Aralık 2012Geçici Kapatıldı
26Eğitim ve Kültür15 Nisan 201315 Nisan 2013Geçici Kapatıldı
27Çevre10 Aralık 2018N/AAçık
28Tüketici ve Sağlığın Korunması16 Aralık 2014N/AAçık
29Gümrük Birliği16 Aralık 2014N/AAçık
30Dış İlişkiler30 Mart 201520 Haziran 2017Geçici Kapatıldı
31Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası24 Haziran 2014N/AAçık
32Mali Kontrol24 Haziran 2014N/AAçık
33Mali ve Bütçesel Hükümler16 Aralık 2014N/AAçık
34KurumlarN/AN/AAçık Değil
35Diğer KonularN/AN/AAçık Değil

3. Siyasi ve Kurumsal Ortam: Reformun Motoru

3.1 İç Katalizörler: Mevcut Hükümetin AB Yanlısı İvmesi

Ekim 2023’te Milojko Spajić liderliğindeki “Europe Now” (Avrupa Şimdi!) hareketinin hükümet kurmasıyla birlikte Karadağ’ın siyasi ortamında kayda değer bir değişim yaşanmıştır. Kaynaklar, bu yeni hükümetle birlikte ülkede “olumlu bir enerji” ve “ivme” hissi oluştuğunu belirtmektedir. Bu ivme, daha önce mümkün olmayan bir şekilde, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin temel yasal reformlar konusunda işbirliği yapabilmesiyle somutlaşmıştır.  

Bu durum, yıllardır süren siyasi istikrarsızlık ve kurumsal felçten sonra yaşanan önemli bir gelişmedir. Bu gelişme, AB entegrasyonunun, parti farklılıklarının üzerinde ulusal bir çıkar meselesi olarak ele alındığını göstermektedir. Bu uzlaşma, olumlu IBAR’ın alınmasına ve fasılların kapatılmasına yol açan yasama reformlarını mümkün kılmıştır. Bu gelişme, siyasi iradenin, katılım sürecinin önündeki en büyük engelleri aşmak için en önemli itici güç olduğunu kanıtlamaktadır.  

3.2 Kalıcı Engeller: Siyasi İstikrarsızlık ve Kurumsal Boşluklar

Karadağ’ın ilerlemesine rağmen, siyasi ortam “çok kırılgan” olmaya devam etmektedir. Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında devam eden gerilimler ve mevcut koalisyonun kırılgan yapısı, hükümetin geleceği üzerinde bir belirsizlik yaratmaktadır.  

Bununla birlikte, kalıcı kurumsal engeller de devam etmektedir. Kamu yönetiminde insan ve teknik kapasite eksikliği önemli bir sorundur. Ayrıca, yargıya olan kamu güveni önemli ölçüde düşmüş ve dava birikimi devam etmektedir. Kamu sektörü istihdamında meritokrasi yerine parti sadakatinin ve kayırmacılığın baskın olduğu algısı yaygındır. Bu algılar, hükümetin reformları etkin bir şekilde uygulayabilme yeteneğini ve halkın bu reformlara olan inancını zedelemektedir. Siyasi liderliğin yasama başarısını somut sonuçlara dönüştürememesi halinde, reform ivmesinin kaybolması ve bir hayal kırıklığı döneminin başlaması riski bulunmaktadır.  

3.3 Halkın Gücü: Kamu Desteğini Analiz Etme

Karadağ’da AB üyeliğine yönelik kamu desteği, Batı Balkanlar’daki diğer ülkelere kıyasla olağanüstü derecede yüksektir. Anketler, vatandaşların yaklaşık %80’inin AB üyeliğini desteklediğini ve %80’den fazlasının olası bir referandumda “evet” oyu vereceğini göstermektedir. Bu durum, hükümetin AB yanlısı politikaları için güçlü bir siyasi dayanak oluşturmaktadır ve reform çabaları için istikrarlı bir temel sağlamaktadır.  

Ancak, bu yüksek destek düzeyine rağmen, halkın sadece %39’u katılım süreci hakkında iyi bilgilendirildiğini düşünmektedir. Bu çelişki, ele alınması gereken önemli bir kırılganlık yaratmaktadır. Halkın bir yandan süreci yavaş bulması , diğer yandan ise bilgilendirme eksikliği yaşaması, dış müdahalelerin ve içerideki AB karşıtı anlatıların bu boşluktan faydalanmasına olanak tanıyabilir. Bu durum, hükümetin yüksek beklentileri iyi yönetmesi ve reformların somut faydalarını halka daha iyi iletmesi gerektiği anlamına gelmektedir.  

Tablo 4: AB Üyeliği Kamu Desteği (Karadağ ve AB Vatandaşları Karşılaştırması)

Vatandaş GrubuAB Üyeliği DesteğiSüreç Hakkında İyi Bilgilendirildiğini Düşünenlerin Yüzdesi
Karadağlılar~%80  %39  
AB Vatandaşları%56  %33  

4. Ekonomik Entegrasyon ve Para Politikası: Benzersiz Bir Örnek

4.1 Tek Taraflı Avrolaşma: Fiili Bir Gerçeklik, Hukuki Bir Zorluk

Karadağ, 2002 yılından bu yana avroyu fiili para birimi olarak tek taraflı kullanmaktadır. Bu karar, 1990’lardaki hiperenflasyondan kaçınmak için Yugoslav Dinarı yerine önce Alman Markı’nı, ardından avroyu kullanma stratejisinin bir devamı niteliğindedir. Bununla birlikte, Karadağ’ın Avrupa Birliği veya Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile avro kullanımına dair resmi bir anlaşması bulunmamaktadır.  

Başlangıçta AB’nin “memnuniyetsizliğini” dile getirmesine rağmen , bu durum daha sonra “istisnai koşullar” altında gerçekleşen “özel bir vaka” olarak ele alınmıştır. Bu durum, Karadağ’ın, Euro Bölgesi’ne katılım için normalde gerekli olan iki yıllık döviz kuru mekanizması (ERM II) katılımını atlamasını sağlamaktadır. Ancak, bu durum ülkeyi bağımsız bir para politikasından mahrum bırakmaktadır. Karadağ Merkez Bankası, enflasyonla mücadele veya büyümeyi teşvik etmek için faiz oranlarını belirleyememekte veya para arzını kontrol edememektedir. Bu durum, ülkenin resmi olarak Euro Bölgesi’ne katılması için benzersiz bir yasal ve kurumsal zorluk oluşturmakta ve 17. fasıl (Ekonomik ve Parasal Politika) kapsamında ele alınmaktadır.  

4.2 Euro Bölgesi Üyeliği İçin Yakınsama Kriterlerini Ele Alma

Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin Euro Bölgesi’ne katılmak için Maastricht yakınsama kriterlerini karşılaması gerekmektedir. Bu kriterler arasında fiyat istikrarı, sağlam kamu maliyesi (hükümet açığı ve borcu) ve döviz kuru istikrarı yer almaktadır. Tek taraflı avro kullanımı, Karadağ’ın döviz kuru istikrarı kriterini, resmi bir mekanizmaya katılım olmadan fiilen karşılamasını sağlamaktadır.  

Ancak, fiyat istikrarı ve kamu maliyesi gibi diğer kriterler önemli zorluklar sunmaktadır. Karadağ Başbakanı, mali uyumluluğu sağlama taahhüdünde bulunsa da , ülkenin enflasyon oranı son dönemde Euro Bölgesi ortalamasının üzerinde seyretmiştir. Bağımsız bir para politikası aracı olmayan Karadağ’ın, Euro Bölgesi’ne başarılı bir şekilde entegre olabilmesi, büyük ölçüde mali politikasının sağlamlığına ve reformları uygulayabilme yeteneğine bağlı olacaktır. AB’nin, Karadağ Merkez Bankası’na 250 milyon avroya kadar acil likidite desteği sağlama taahhüdü (EUREP) , resmi olmasa da, bu konunun çözüleceğine dair bir güvence olarak değerlendirilmektedir.  


5. Jeopolitik Boyutlar: Bölgesel ve Dış Baskıları Yönetme

5.1 Daha Geniş Avrupa Perspektifi: Jeopolitik Bir Zorunluluk

Karadağ’ın katılım süreci, daha geniş bir jeopolitik bağlamda, AB’nin stratejik çıkarları için kritik bir öneme sahiptir. Kaynaklar, Ukrayna’daki savaş bağlamında, AB’nin genişleme politikasının güvenilirliğini yeniden tesis etmek için Batı Balkanlar’da bir “başarı hikayesine” ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Genişleme, Avrupa’nın istikrarı için “önemli bir jeopolitik ve stratejik hedef” olarak görülmektedir.  

Karadağ’ın kaydettiği ilerleme, AB’nin genişleme politikasının işlediğine dair somut bir kanıt sunarak, Rusya’nın ve diğer dış aktörlerin bölgedeki etkisini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Ancak bu durum, bazı AB üye devletlerinin Karadağ’ın ilerlemesini diğer Batı Balkan ülkelerinin ilerlemesine bağlayarak müzakereleri yavaşlatma riski taşımaktadır. Böyle bir karar, Karadağ’daki mevcut reform ivmesini baltalayabilir ve ülke içinde hayal kırıklığına yol açabilir.  

5.2 Dış Etkiler: Rusya ve Sırbistan’ın Rolleri

Karadağ’ın AB’ye entegrasyon yolu, sürekli olarak dış aktörlerin “kötü niyetli müdahaleleriyle” karşı karşıya kalmaktadır. Rusya, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyaları aracılığıyla ülkenin istikrarını bozmaya ve AB-NATO yolunu baltalamaya çalışmaktadır.  

Sırbistan’ın etkisi ise, özellikle Sırp Ortodoks Kilisesi (SOC) gibi kültürel ve dini bağlar üzerinden iç gerilimleri körükleyerek devam etmektedir. SOC, AB karşıtı ve Sırp yanlısı anlatıları güçlendiren ve siyasi istikrarı sarsabilecek bir güce sahiptir. Bu dış baskılar, Karadağ’ın kırılgan iç siyasetini sarsarak, AB yolunda sağlanan siyasi uzlaşmayı ve reform ivmesini tehlikeye atma potansiyeli taşımaktadır. Mevcut hükümet, AB’ye yönelik kesin yönelimini korumak için bu güçlü dış etkileri dikkatle yönetmek zorundadır.  

5.3 AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası ile Uyum

Karadağ, Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası (CFSP) faslında (31. fasıl) AB ile tam uyumunu sürdürmektedir. 2017’den beri NATO üyesi olan ülke , Rusya’ya karşı uygulanan tüm AB yaptırımlarına da tam olarak katılmıştır. Bu durum, Karadağ’ı Rusya ile yakın ilişkilerini koruyan Sırbistan gibi diğer adaylardan ayırmaktadır.  

Bu tam uyum, Karadağ’ın AB üye devletlerinin gözünde jeopolitik güvenilirliğini önemli ölçüde artırmaktadır. Bu durum, sadece 31. fasıldaki teknik gereklilikleri karşılamakla kalmamakta, aynı zamanda ülkenin uluslararası hukuka ve Avrupa değerlerine olan bağlılığını da pekiştirmektedir. Bu uyum, Karadağ’ın üyeliği için güçlü bir siyasi argüman oluşturmakta ve bu küçük Batı Balkan ülkesinin Avrupa Birliği için stratejik bir ortak olduğunu kanıtlamaktadır.


6. Tahminler ve Tavsiyeler: 2028’e Yönelik Bakış

6.1 2028 Hedefinin Olabilirliğinin Değerlendirilmesi

Karadağ Başbakanı Milojko Spajić ve AB Genişleme Komiseri Marta Kos gibi yetkililer, ülkenin 2028’de AB’ye katılma hedefinin mümkün olduğunu belirtmektedir. Bu hedef, olumlu IBAR’ın alınmasıyla teknik olarak erişilebilir hale gelmiştir. Ancak, bu iddia, Karadağ’ın reform ivmesini sürdürme, idari kapasite boşluklarını doldurma ve kırılgan siyasi yapısını koruma yeteneğine bağlıdır.  

Analizler, 2028’e kadar kalan 27 faslın kapatılması için gereken reform temposunun son derece yüksek olduğunu ve önemli idari kapasite gerektirdiğini göstermektedir. Bu hedef, önemli bir iç veya dış şokun yaşanmaması koşuluyla iddialı ancak ulaşılabilirdir. Hedefe ulaşılması, sadece Karadağ’ın geleceği için değil, aynı zamanda AB’nin genişleme politikasının güvenilirliği için de hayati önem taşımaktadır.  

6.2 Temel Riskler ve Azaltma Stratejileri

Karadağ’ın katılım süreci için en büyük risk, “iç siyasi istikrarsızlığa” geri dönülmesidir. Bu durum, mevcut reform kazanımlarını tersine çevirebilir ve süreci yeniden felç edebilir. İkinci bir risk, kamu yönetimindeki insan ve teknik kapasite eksikliğidir. Yüksek beklentilere rağmen, bu eksiklikler reformların uygulanmasını yavaşlatabilir ve halkta hayal kırıklığı yaratabilir. Üçüncü bir risk ise, reform ivmesini ve siyasi uzlaşmayı baltalamak için iç siyasetteki kırılganlıkları kullanabilecek dış müdahalelerdir.  

Bu risklerin birbiriyle ilişkili olması, karmaşık bir döngü oluşturmaktadır. Örneğin, dış etkenler siyasi istikrarsızlığa yol açabilir; bu da hükümetin kurumsal boşlukları doldurmasını engelleyerek reformların uygulanmasını yavaşlatır ve AB kriterlerinin karşılanmasını zorlaştırır.

6.3 Karadağ Yetkilileri ve Avrupa Birliği için Tavsiyeler

Mevcut ivmeyi sürdürmek ve 2028 hedefine ulaşmak için aşağıdaki adımlar önerilmektedir:

Karadağ Yetkilileri İçin:

  • Uygulamaya Odaklanın: Yasa çıkarmadan uygulama aşamasına geçiş, en büyük zorluk olacaktır. Kamu yönetimi, özellikle yargı ve yolsuzlukla mücadele alanında kapasitesini güçlendirmeli ve personel alımlarında meritokrasiyi esas almalıdır.  
  • Siyasi Uzlaşmayı Koru: Hükümet, parti çıkarlarını aşarak AB entegrasyonuna yönelik geniş siyasi uzlaşmayı korumalıdır. Bu, hem muhalefetle işbirliğini sürdürmeyi hem de halkın güvenini tazelemeyi gerektirir.
  • Şeffaflığı ve İletişimi Artırın: Halkın süreç hakkında daha iyi bilgilendirilmesi ve reformların somut faydalarını görmesi için şeffaf bir iletişim stratejisi benimsenmelidir.  

Avrupa Birliği İçin:

  • Tutarlılığı Sürdürün: AB, liyakate dayalı yaklaşımını sürdürmeli ve Karadağ’ın ilerlemesini, bölgedeki diğer adayların durumuyla haksız bir şekilde ilişkilendirmemelidir.  
  • Hedeflenmiş Destek Sağlayın: Karadağ’a, özellikle kamu yönetiminin kapasitesini artırmaya yönelik teknik ve mali yardım sağlanmalıdır.  
  • Somut Ödülleri Görünür Kılın: Karadağ’ın ilerlemesini takdir etmek ve reform çabalarını teşvik etmek için yeni fasılların kapatılması gibi somut adımlar atılmalıdır. Bu durum, diğer adaylar için de bir teşvik sinyali işlevi görecektir.

Yurtdışında Şirket Kurmak sitesi olarak sizlere Karadağ’da Şirket Kurmak ve Karadağ Oturumu almak konusunda profesyonel hizmet sunmaktayız. Bu konuda detaylar için bizimle iletişim kurmaya çekinmeyiniz.

Benzer İçerikler

Bir yanıt yazın